Edebî anlamda, bir sözü ya da cümleyi hem gerçek hem mecaz anlama gelecek şekilde kullanmaktır. Burada asıl kastedilen ise mecazi anlamdır. Yani gerçeği, doğrudan değil de mecaz yoluyla dolaylı olarak anlatmaktır. Ali Nihad Tarlan farklı bir anlatımla kinayeyi şöyle anlatmıştır: Sağ elinde göstermek istemediği bir şey bulunan bir kişinin sağ kulağını sol eliyle göstermesidir.
Değinmecede gerçek anlamı düşündürecek bir ipucu bulunmamalıdır. Yapılması gereken her zaman önce basit düşünerek gerçek anlamı bulmak sonrasında ise asıl verilmek istenen mesajı oluşturmaktır.
Kinaye ile kinayeli söyleyiş karıştırılmamalıdır. Kinayeli söyleyişte bir iğneleme, dokundurma söz konusudur.
Sözcük Düzeyinde
Kinaye:
- Bu dediklerimi kulağına küpe yap.
- O çok elisıkı biridir.
Cümle Düzeyinde Kinaye:
- Mum dibine ışık vermez.
- Gül dikensiz olmaz
- Ayağını yorganına göre uzat
Örnekler:
Ey benim sarı tanburum
Sen ne için inilersin
İçim oyuk derdim büyük
Ben anunçun inilerim
Dadaloğlu’m der ki belim büküldü
Gözümün cevheri yere döküldü.
Hazırlayan: Ömer Genceli