
Sizler için TDK'den gelen "işe yarar" cevapları bir fikir oluşturması açısından derlemiştik. Bu derlemenin sonunda yeni sorular ve cevaplar da eklenmekte. Aynı şekilde tartışmalı bazı konularda MEB ve ÖSYM'nin tavrını merak ettik ve yine bir fikir oluşturması açısından MEB kitaplarını, ODSGM ve ÖSYM sorularını inceledik. Fırsat buldukça bu soruları daha da genişleteceğiz.
Bu içerik, bir netlik kazandırmaktan çok fikir oluşturması açısından hazırlanmıştır. Kesinlikle "Böyle olmalıdır, doğrusu budur!" gibi ifadelerle hazırlanmamıştır.Sorulara tıklayarak cevapları inceleyebilirsiniz.
1. Olumsuzluk eki -me, -ma eki yapım eki midir? Bu konuda oldukça farklı fikirler bulunmaktadır. Bir grup araştırmacı bu eki yapım eki alırken bir grup araştırmacı da bu eki çekim eki grubunda göstermektedir. TDK'nin görüşünü de TDK'den gelen cevaplar başlığında sunmuştuk. ÖSYM'nin sorulmuş bir sorusu bulunmamaktadır. Ancak MEB 2017, 10. sınıf Türk dili ve edebiyatı kitabında bu ek fiilden fiil yapan ekler başlığında görüntülenmiştir.
1. Bu soruyla ilgili ÖSYM'nin tavrı çok nettir. 2011, 2013 LYS ve 2017
YGS sorularında ilgi eki olarak -ki ekini vermiştir. Aynı zamanda MEB
kitabında ilgi hâli olarak tamlayan ekinin verildiği net bir şekilde
bilinmektedir. 6. sınıf görseline ulaşabildik ancak 9. sınıfta ilgi
hâli olarak verilen tabloya ulaşamadık.





2. 2022 ÖABT sorularında ilgi eki ile ilgi durumu (tamlayan durumu)
aynı alındı.
Bu sözcüğün sorun yaratmasının sebebi TDK'deki durumdur. Bundan ötürü
bir kafa karışıklığı oluşmaktadır. 2017 yılında sorulan YGS sorusunda
yalnız sözcüğü sadece anlamına gelse dahi edat alınmıştır.

6. Edat tümleci var mıdır? ÖSYM, görmezden mi geliyor?
4. Sıfat yapan -ki, niteleme sıfatı mı yoksa belirtme sıfatı mı
oluşturur?
Bu sorunun cevabı bir KPSS sorusunda saklı. Yayınevlerinin
birçoğunda işaret sıfatı oluşturduğu söylenen bu ek, 2012 lisans
KPSS sorusunda niteleme olarak ele alınmıştır.
5. -makta eki yüklemde olunca hangi cümle türünü kurar?
-makta eki, şimdiki zaman kipi olan "-yor" ile aynı anlama
geldiğinde fiil cümlesi oluşturur. ÖSYM'nin tavrı bunda çok
nettir. 2016 YGS ve 2015 KPSS sorularında -mekte eki, -yor
ekinin yerini tutarsa fiil cümlesi oluşturur denmiştir.


6. Edat tümleci var mıdır? ÖSYM, görmezden mi geliyor?
ÖSYM'nin sorularından anladığımız kadarıyla edat tümleci kavramı
vardır. Hatta 2004 ÖSS sorusunda bir şıkta "ilgeç tümleçleri" ifadesine yer vermiştir. 2016 YGS sorusunda ise isim vermese
dahi şıklardan gidildiğinde edat tümlecinin cevaba götürdüğü
görülmektedir.


7. Takısız isim tamlamasına ÖSYM'nin bakış açısı nedir?
Çok büyük tartışmalara yer veren takısız isim tamlaması kavramına
ÖSYM, açık açık bir bilgi sunmamıştır sorularında. Ancak dolaylı
yollardan ilerleyerek takısız isim tamlamasının sıfat tamlaması
alındığını görmekteyiz. Bu sorulara değinmeden evvel
öğretmenlerimiz MEB kitaplarını incelerse MEB'in son üç senenin
müfredatında takısız isim tamlaması diye bir kavrama girmediğini,
tamlama olarak sadece "belirtili, belirtisiz ve zincirleme" isim
tamlamalarına yer verdiği görülecektir. Bununla beraber 2018'deki
örnek TYT'de "kadife yanak" ifadesinin sıfat tamlaması alındığı
görülmüştür. Yayınevlerinde takısız tamlama tanımı, bu soruya
kadar "neye benzediği, neyden yapıldığı" iken bu sorudan sonra
sadece "neyden yapıldığı" şeklinde yapılmaktadır. Buradan yola
çıkarak takısız tamlamayı savunmak garip olacaktır. Nitekim bugüne
kadar bu iki tanım varken aniden bu soruyla sadece hammaddeye
yönelinmiştir. Aynı mantıkta 2017 YGS sorusunda "bakır bir zirve" ifadesi sıfat tamlaması olarak geçirilmiştir. Ancak dediğimiz
gibi, bugüne kadar sorularda "neyden yapıldığı ve neye benzediği"
ifadesi varken bu sorulardan sonra "neye benzediği" ifadesi
tanımdan kaldırılmıştır yayınlarda. Bunlarda yola çıkarak ve
MEB'in tamlama sayısından yola çıkarak takısızın kabul görmediğini
söyleyebiliriz.
8. -dir bildirme eki, fiillerde "ek fiil" kabul edilir mi?
Akademik kaynaklara göre "-dır" eki, bildirme eki olarak kabul
görür (Korkmaz 2017: 726). Bu ekin isimlerde kullanılan hâli ek
fiil olsa da fiillerde "bildirme eki" adıyla kesinlik, ihtimal,
zarf oluşturma görevlerinden bahsedilir. Ancak MEB'in ODSGM
sorularında bu bildirme eki
fiillere geldiğinde ek fiil olarak alınır. Ancak bu
ek, bu fiili birleşik çekimli/zamanlı yapamaz. MEB
testlerinde bu şekilde geçen "-dır" eki, ÖSYM'de de "bildirme eki"
adıyla sorulmuş ancak "ek fiil" midir sorusuna cevap olabilecek
bir şekilde soruyla ÖSYM karşımıza çıkmamıştır. Sadece 2015 KPSS
sorusunda "-dır" eki bildirme eki olarak adlandırılmıştır.
9. Fiilimsi, yüklemde olunca yapı olarak birleşik cümle oluşturur
mu?
Bu konu ile ilgili ÖSYM ve MEB'in net soruları bulunmaktadır. ÖSYM
ve MEB, fiilimsilerin yüklemde olması durumunda birleşik cümle
oluşturulabileceğini kabul etmektedir. Ancak burada dikkat
edilmesi gereken bir husus var. Fiilimsilerin kabul görmesi için
ana öge dışında yer alması gerekiyor. Yani bir sıfat tamlamasının
fiilimsi ile oluşturulduğunu ve bu tamlamanın yüklemde yer
aldığını düşünelim. "Bahtsız, hayattan bıkmış bir çocuktur."
cümlesinde yüklemde fiilimsi ile oluşturulan bir sıfat tamlaması
yer almaktadır. Tamlayan, hayattan bıkmış; tamlanan ise
çocuktur ifadesidir. ÖSYM ve MEB, yüklemdeki
fiilimsinin tamlananda olmaması hâlinde yine birleşik cümle
oluşturduğunu düşünmektedir. Yani yukarıdaki örnek birleşik bir
cümle olarak alınabilir. Ancak fiilimsi doğrudan tamlanan
ifadesinde olursa bunu birleşik kabul etmemektedir. Örneğin, "Bu
hayatın çilesi, üzülmektir." ifadesinde yüklem sadece
"üzülmektir." kelimesinden oluşur. Bu örnekteki cümle,
yapı bakımından basit bir cümle olacaktır. Yüklem
doğrudan sadece fiilimsiye sahip olduğu için bu cümle MEB ve
ÖSYM'nin sorularına bakarsak yukarıdaki davranış geçerlidir.


10. Niteleme sıfatı dışındaki sıfatlar, adlaşabilir mi?
Bu soru, zamir bilgisiyle alakalıdır. Zamir olarak karşılığı
bulunan kelimeler adlaşmaz, zamir olarak karşımıza çıkar. Örneğin
"birçok" kelimesi isim soyludur. Ancak derine indiğinizde "ad"
görevi görmez. Çekim eki aldığı zaman da karşımıza "birçoğu"
ifadesi çıkar ki bu da yine ismin yerini tutma görevini
üstlenmiştir. Bu bağlamdan yola çıkarak sayı adlarının varlığını
bilmekteyiz. İki, üç, dört gibi kelimelerin sayı adı olarak
kullanılabildikleri açıktır. Nitekim MEB'in 2019-2020 9. sınıf
ODSGM testinde de böyle bir bilgi verilmiştir. Buradan yola
çıkarak sayı sıfatlarının da adlaşabileceğini düşünebiliriz.
Zeynep Korkmaz, bunların esasında bir sayı adı olduğunu ve ismin
önüne gelince sıfat görevi kazandığını bildirmektedir (Korkmaz,
2018: 387). Bu soru haricinde ÖSYM'de sayı sıfatlarının adlaşmış
sıfat olduğuna dair bir soru gelmemiştir.
İçeriğe ulaşamıyorum
YanıtlaSilMerhaba, sitemizde yapısal sorunlar bulunmaktadır. Şu an için içerik sorunu giderildi.
SilHARİKA BİR İÇERİK KEŞKE HEPSİNİ TOPTAN ÇIKTI ALABİLSEK DOSYAMIZA KOYSAK :))ELİNİZE SAĞLIK.
YanıtlaSilEmeğinize sağlık hocam
YanıtlaSilEmeğinize sağlık, oldukça verimli çalışmalar ve harika bir kaynak arşiv oluşturmuşsunuz.
YanıtlaSilÇok güzel bir çalışma. Bir Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak teşekkür ederim.
YanıtlaSil