
Sizler için TDK'den gelen "işe yarar" cevapları bir fikir oluşturması açısından derlemiştik. Bu derlemenin sonunda yeni sorular ve cevaplar da eklenmekte. Aynı şekilde tartışmalı bazı konularda MEB ve ÖSYM'nin tavrını merak ettik ve yine bir fikir oluşturması açısından MEB kitaplarını, ODSGM ve ÖSYM sorularını inceledik. Fırsat buldukça bu soruları daha da genişleteceğiz.
Bu içerik, bir netlik kazandırmaktan çok fikir oluşturması açısından hazırlanmıştır. Kesinlikle "Böyle olmalıdır, doğrusu budur!" gibi ifadelerle hazırlanmamıştır.Sorulara tıklayarak cevapları inceleyebilirsiniz.
Bu konuda oldukça farklı fikirler bulunmaktadır. Bir grup araştırmacı bu eki yapım eki alırken bir grup araştırmacı da bu eki çekim eki grubunda göstermektedir. TDK'nin görüşünü de TDK'den gelen cevaplar başlığında sunmuştuk. ÖSYM'nin sorulmuş bir sorusu bulunmamaktadır. Ancak MEB 2017, 10. sınıf Türk dili ve edebiyatı kitabında bu ek fiilden fiil yapan ekler başlığında görüntülenmiştir.
1. Bu soruyla ilgili ÖSYM'nin tavrı çok nettir. 2011, 2013 LYS ve 2017 YGS sorularında ilgi eki olarak -ki ekini vermiştir. Aynı zamanda MEB kitabında ilgi hâli olarak tamlayan ekinin verildiği net bir şekilde bilinmektedir. 6. sınıf görseline ulaşabildik ancak 9. sınıfta ilgi hâli olarak verilen tabloya ulaşamadık.
Çok büyük tartışmalara yer veren takısız isim tamlaması kavramına ÖSYM, açık açık bir bilgi sunmamıştır sorularında. Ancak dolaylı yollardan ilerleyerek takısız isim tamlamasının sıfat tamlaması alındığını görmekteyiz. Bu sorulara değinmeden evvel öğretmenlerimiz MEB kitaplarını incelerse MEB'in son üç senenin müfredatında takısız isim tamlaması diye bir kavrama girmediğini, tamlama olarak sadece "belirtili, belirtisiz ve zincirleme" isim tamlamalarına yer verdiği görülecektir. Bununla beraber 2018'deki örnek TYT'de "kadife yanak" ifadesinin sıfat tamlaması alındığı görülmüştür. Yayınevlerinde takısız tamlama tanımı, bu soruya kadar "neye benzediği, neyden yapıldığı" iken bu sorudan sonra sadece "neyden yapıldığı" şeklinde yapılmaktadır. Buradan yola çıkarak takısız tamlamayı savunmak garip olacaktır. Nitekim bugüne kadar bu iki tanım varken aniden bu soruyla sadece hammaddeye yönelinmiştir. Aynı mantıkta 2017 YGS sorusunda "bakır bir zirve" ifadesi sıfat tamlaması olarak geçirilmiştir. Ancak dediğimiz gibi, bugüne kadar sorularda "neyden yapıldığı ve neye benzediği" ifadesi varken bu sorulardan sonra "neye benzediği" ifadesi tanımdan kaldırılmıştır yayınlarda. Bunlarda yola çıkarak ve MEB'in tamlama sayısından yola çıkarak takısızın kabul görmediğini söyleyebiliriz.
Akademik kaynaklara göre "-dır" eki, bildirme eki olarak kabul görür (Korkmaz 2017: 726). Bu ekin isimlerde kullanılan hâli ek fiil olsa da fiillerde "bildirme eki" adıyla kesinlik, ihtimal, zarf oluşturma görevlerinden bahsedilir. Ancak MEB'in ODSGM sorularında bu bildirme eki fiillere geldiğinde ek fiil olarak alınır. Ancak bu ek, bu fiili birleşik çekimli/zamanlı yapamaz. MEB testlerinde bu şekilde geçen "-dır" eki, ÖSYM'de de "bildirme eki" adıyla sorulmuş ancak "ek fiil" midir sorusuna cevap olabilecek bir şekilde soruyla ÖSYM karşımıza çıkmamıştır. Sadece 2015 KPSS sorusunda "-dır" eki bildirme eki olarak adlandırılmıştır.
Bu konu ile ilgili ÖSYM ve MEB'in net soruları bulunmaktadır. ÖSYM ve MEB, fiilimsilerin yüklemde olması durumunda birleşik cümle oluşturulabileceğini kabul etmektedir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir husus var. Fiilimsilerin kabul görmesi için ana öge dışında yer alması gerekiyor. Yani bir sıfat tamlamasının fiilimsi ile oluşturulduğunu ve bu tamlamanın yüklemde yer aldığını düşünelim. "Bahtsız, hayattan bıkmış bir çocuktur." cümlesinde yüklemde fiilimsi ile oluşturulan bir sıfat tamlaması yer almaktadır. Tamlayan, hayattan bıkmış; tamlanan ise çocuktur ifadesidir. ÖSYM ve MEB, yüklemdeki fiilimsinin tamlananda olmaması hâlinde yine birleşik cümle oluşturduğunu düşünmektedir. Yani yukarıdaki örnek birleşik bir cümle olarak alınabilir. Ancak fiilimsi doğrudan tamlanan ifadesinde olursa bunu birleşik kabul etmemektedir. Örneğin, "Bu hayatın çilesi, üzülmektir." ifadesinde yüklem sadece "üzülmektir." kelimesinden oluşur. Bu örnekteki cümle, yapı bakımından basit bir cümle olacaktır. Yüklem doğrudan sadece fiilimsiye sahip olduğu için bu cümle MEB ve ÖSYM'nin sorularına bakarsak yukarıdaki davranış geçerlidir.
Bu soru, zamir bilgisiyle alakalıdır. Zamir olarak karşılığı bulunan kelimeler adlaşmaz, zamir olarak karşımıza çıkar. Örneğin "birçok" kelimesi isim soyludur. Ancak derine indiğinizde "ad" görevi görmez. Çekim eki aldığı zaman da karşımıza "birçoğu" ifadesi çıkar ki bu da yine ismin yerini tutma görevini üstlenmiştir. Bu bağlamdan yola çıkarak sayı adlarının varlığını bilmekteyiz. İki, üç, dört gibi kelimelerin sayı adı olarak kullanılabildikleri açıktır. Nitekim MEB'in 2019-2020 9. sınıf ODSGM testinde de böyle bir bilgi verilmiştir. Buradan yola çıkarak sayı sıfatlarının da adlaşabileceğini düşünebiliriz. Zeynep Korkmaz, bunların esasında bir sayı adı olduğunu ve ismin önüne gelince sıfat görevi kazandığını bildirmektedir (Korkmaz, 2018: 387). Bu soru haricinde ÖSYM'de sayı sıfatlarının adlaşmış sıfat olduğuna dair bir soru gelmemiştir.
Türkçe ve Edebiyat yönetimi.
İçeriğe ulaşamıyorum
YanıtlaSilMerhaba, sitemizde yapısal sorunlar bulunmaktadır. Şu an için içerik sorunu giderildi.
SilHARİKA BİR İÇERİK KEŞKE HEPSİNİ TOPTAN ÇIKTI ALABİLSEK DOSYAMIZA KOYSAK :))ELİNİZE SAĞLIK.
YanıtlaSil