edebiyatveturkce.com > Türkçe > Cümlenin Ögeleri > Cümlenin Ögeleri | PDF

Cümlenin Ögelerinde Dikkat Edilmesi Gerekenler

👉 Daima önce temel ögeler, ardından yardımcı ögeler bulunmalıdır. Yüklemden sonra özne, özneden sonra diğer ögelere geçilmelidir.

Bunun söylenmesinin temel nedeni, öznenin belirtisiz nesne ile ortak “ne” sorusuna sahip olmasıdır. Özne bulunmadan asla diğer ögeler bulunmamalıdır. Cümlenin ögelerinde en temel sorun yüklem dışında fiilimsiye soru sorulmasıdır. Eğer fiilimsiye soru soracak olursanız size cevap verecektir. Bu hataya düşmeyin. Sorular sadece ve sadece yükleme sorulmalıdır.

  • O gece gördüğüm adamı, dün başka bir evin bahçesinde yakalamışlar.

Bu cümlede yakalamışlar sözcüğü yüklemdir. O gece ifadesini birçok kişi, zarf tümleci alabilir. Ancak bu hata olacaktır. O gece ifadesi, “gördüğüm” fiilimsisinin bir ögesidir. Fiilimsiler yan cümle oluşturduğu için sorunuza cevap verecektir. Oysa soruların hepsini yükleme sorduğumuzda şöyle bir sıralama oluşur: Yakalamışlar > yüklem Onlar > gizli özne O gece gördüğüm adamı > belirtili nesne Dün > zarf tümleci Başka bir evin bahçesinde > dolaylı tümleç

👉 İsim tamlamaları, sıfat tamlamaları, ikilemeler parçalanamaz. Bu kelime grupları tek bir öge alınır.

  • Hiçbir zaman adını bir daha anmayacağım bu lanetli şehirden sessiz sessiz ayrılıyorum.

Bu örnek cümlenin yüklemi, “ayrılıyorum” sözcüğüdür. “Hiçbir zaman adını bir daha anmayacağım bu lanetli şehir” bir sıfat tamlamasıdır. Bu nedenle bir bütün olarak alınır ve parçalanamaz. Bu nedenle dolaylı tümleç görevi üstlenir.

👉 Deyimler, birleşik fiiller parçalanamaz.

  • Tüm eşyalarını kaybettiği için aklı çıktı.

Bu örnek cümlede “aklı çıkmak” bir deyimdir. Bu nedenle parçalanamaz. Neyi çıktı gibisinden bir soru sorarak “aklı” ifadesini nesne alırsanız hata yapmış olursunuz.

  • Bu yaptıklarını hoş göremiyorum.

Bu cümlede “hoş görmek” bir bütün olarak alınır. Bundan dolayı parçalanamaz.

🔰 TEMEL ÖGELER

1. YÜKLEM

İşin sonuçlandığını, sonuçlanacağını bildiren; asıl mesajın yer aldığı bölümdür. Cümlede yüklem sayısı kadar yargı bulunur. Yüklem, cümlenin sonunda ya da başında, ortasında bulunabilir.

ÖRNEKLER

  • Beni uğurla karanlığından bu gece.
  • Duvarlarında şarkı sözleri yazan şehri unutuyorum.
  • Aklımda saklanan onca şey, kibirli bir yalnızlığın insanı kederlere terk eden basit bir uğultusudur.
  • Hiçbir zaman terk edemedim kalbimin kenarındaki hüznü.

2. ÖZNE

Yüklemin bildirdiği işi yapan ögedir. Canlı veya cansız bir varlık veya kavram olabilir. Yükleme sorulan “ne, neler, kim, kimler” sorularına cevap verir.

ÖRNEKLER

  • Toparladım ben bütün eşyaları, izi kalmasın diye.

Toparladım > yüklem Toparlayan kim > ben > özne

  • Bir araba insandan dayak yemiş gibi bir hal var üzerimde

Var > yüklem Var olan ne? > Bir araba insandan dayak yemiş gibi bir hal.

👉 Özne, kendi içerisinde dört başlıkta incelenir:

  • Açık özne
  • Gizli özne
  • Sözde özne
  • Örtülü özne

2.a. Açık Özne

İşi yapanın bilindiği ve cümlede var olan öznedir.

ÖRNEKLER

  • Ben, o geçmişin misafiriyim.

Yüklem > O geçmişin misafiriyim. A. Özne > Ben

  • Bakarlar çocuklar, firari mahkûm gibi.

Yüklem > Bakarlar A. Özne > Çocuklar

  • Topu eline aldığı gibi ardına bakmadan kaçan zavallı çocuk, engelleri görmediği için düştü.

Yüklem > düştü A. Özne > Topu eline aldığı gibi ardına bakmadan kaçan zavallı çocuk

2.b. Gizli Özne

İşi yapanın bilindiği ancak cümlede var olmayan öznedir.

ÖRNEKLER

  • Dokunmayın bana bu sessizliği hüküm sürdüğü gecede.

Bu cümlede “dokunmayın” yüklemdir. “Kim dokunmasın?” sorusuna “siz” kelimesi cevap verir. İşi yapacak olanı buldurur. “Siz” kelimesi cümlede yer almadığı için “gizli özne” olarak adlandırılır. 

DİKKAT:  Gizli özne, öge sıralamasında öge sayısına dâhil edilmez. Şıklarda açıkça gösterilemez.

2.c. Sözde Özne

Edilgen cümlelerin öznesidir. Bu tarz cümlelerde işi yapan bilinmez. Bu nedenle işten etkilenen ögeye yani nesneye, özne görevi verilir. Bu yüzden “sözde” özne adı verilir.

ÖRNEKLER

  • Bu devirde şairler, böyle yangınlı şiirler söyler.

Yüklem > söyler A. Özne > şairler B'li N > böyle yangınlı şiirler Bu cümle, etken fiilin ve açık öznenin yer aldığı cümledir. Cümlede yer alan nesne, edilgen bir yüklemde özne görevi üstlenecektir.

  • Bu devirde böyle yangınlı şiirler söylenir.

Yüklem > söylenir S. Özne > böyle yangınlı şiirler Örnek olan cümle, burada edilgen bir hâle getirildi. Dikkat edilirse bir önceki cümlede “nesne” görevi üstlenen “böyle yangınlı şiirler”, bu cümle-de “özne” görevi üstlendi. Ancak “böyle yangınlı şiirler” kendi kendine söylenemeyeceği için bu özneye, “sözde özne” adı verilir.

  • Gidenlerin ardından “güle güle” denir.

Yüklem > denir S. Özne > "Güle güle" Bu örnek cümlede yüklem, “denir” sözcüğüdür. “Denen ne?” sorusuna cevap veren “güle güle” ifadesi de özne görevindedir. Ancak “güle güle” ifadesi kendi kendine söylenemeyeceğinden onu söyleyecek birisi lazımdır. Ancak cümlede işi yapanı tespit edemediğimiz için bu özne, “sözde özne” görevi üstlenir.

2.d. Örtülü Özne 

Edilgen cümlelerde ortaya çıkan, işi yapanın sezdirildiği ancak bunun tam olarak cevap görevi üstlenemediği öznelerdir. “-ce, -ca eki ve tarafından sözcüğü” ile beraber bulunur.

ÖRNEKLER

  • Bu şarkılar senin tarafından söylendi. Yüklem > söylendi

S. Özne > Bu şarkılar Ö. Özne > senin tarafından Öncelikle bilinmesi gereken, bir cümlede iki özne bulunamaz. Bu nedenle örtülü öznenin soruları özel soru tipi grubundadır. Şarkıları söyleyen kişinin “sen” olduğunu bu cümleden anlıyoruz. Ancak “söyleyen kim?” soru-sunu sorduğumuz zaman “senin tarafından” ifadesi tam anlamıyla cevap vermemizi engellemektedir. Bu nedenle “örtülü özne” görevi kazanır.

DİKKAT: Örtülü özne, özel sorularda istenen bir özne çeşididir. Öge sıralaması sorularında genellikle “zarf tümleci” grubuna alınır.

🔰 YARDIMCI ÖGELER

1. NESNE 

Yüklemin bildirdiği işten etkilenen varlığa cümlenin ögelerinde nesne denir. Nesne geçişli fiillerin olduğu cümlelerde yer alır. Nesne, iki tür olarak karşımıza çıkar.

a. BELİRTİLİ NESNE 

Yüklemin bildirdiği işten etkilenen ögenin “belirtme durum eki” almış hâlidir. Yükleme sorulan “neyi, kimi; neleri, kimleri, nereyi” sorularına cevap verir.

  • Zihnimden geçen anıları sayıklar bu yalılar.

Sayıklayan ne > Bu yalılar (özne) Bu yalılar neyi sayıklar > Zihnimden geçen anıları (belirtili nesne) 

ÖRNEKLER

  • Yüzyıllardır kovalar sevgiliyi hasretim.

Yüklem: kovalar Özne: hasretim B'li Nesne: sevgiliyi Köroğlu, kır atını şahlandırdı. Yüklem: şahlandırdı Özne: Köroğlu B'li Nesne: kır atını

  • Gurbette duyduğum sonu gelmez hüzünleri andım birer birer.

Yüklem: andım Özne: ben (gizli) B'li Nesne: Gurbette duyduğum sonu gelmez hüzünleri

  • Her doğan günün bir dert olduğunu insan bu yaşa gelince anlarmış.

Yüklem: anlarmış Özne: insan B'li Nesne: Her doğan günün bir dert olduğunu

  • Bu hikâyenin içeriği, kahramanın gönlünce kafa dağıtabileceğini güzelce yansıtmış okuyucuya.

Yüklem: yansıtmış Özne: Bu hikâyenin içeriği B'li Nesne: kahramanın gönlünce kafa dağıtabileceğini

  • Bir daha kapaklarını incelemeyeceği hikâye kitaplarının insana hüzün veren, tahıl kokulu sayfalarını karıştırdığı anları hatırlamayacağını fark etti zavallı kentin buruk insanı.

Yüklem: fark etti Özne: zavallı kentin buruk insanı B'li Nesne: Bir daha kapaklarını incelemeyeceği hikâye kitaplarının insana hüzün veren, tahıl kokulu sayfalarını karıştırdığı anları hatırlamayacağını

  • İki sütun üzerine ince ince kazınmış olan bu duygulu satırları sabahları okurdu.

Yüklem: okurdu Özne: o (gizli) B'li Nesne: İki sütun üzerine ince ince kazınmış olan bu duygulu satırları

b. BELİRTİSİZ NESNE 

Yüklemin bildirdiği işten etkilenen ögenin “belirtme durumu almamış” hâlidir. Yükleme sorulan “ne, neler” sorularına cevap verir.

  • Şehre inince bana da birkaç kitap al.

Kim alsın? > Sen al. (özne > gizli) Sen ne al? > Birkaç kitap (belirtisiz nesne) Sen kime birkaç kitap al > Bana (dolaylı tümleç) Sen bana ne zaman birkaç kitap al? > Şehre inince (zarf tümleci)

UYARI: Özne bulunmamışsa ilk “ne” sorusuna cevap veren daima özne olacaktır. Özneyi bulmadan nesneyi bulmaya kalkışmayın.

  • Geçer gökyüzünden şark türküsünü saklayan bulutlar.

Geçen ne? > gökyüzünden şark türküsünü saklayan bulutlar (özne)

  • Evi yokmuş.

Yok olan ne? > evi (özne)

ÖRNEKLER

  • Şarkıları hicran sunar yüreğime.

Yüklem: sunar Özne: (Onun) şarkıları B'siz Nesne: hicran

  • “Sen ne hakla beni ararsın?” dedi o gece bana.

Yüklem: dedi Özne: o (gizli) B'siz Nesne: "Sen ne hakla beni ararsın?"

  • Aniden bir çığlık duydu gece yarısı.

Yüklem: duydu Özne: o (gizli) B'siz Nesne: bir çığlık

  • Böyle ahmakça cevaplarla bütünleşmiş, hainlikle dolu bir mektup görmemiştim.

Yüklem: görmemiştim Özne: ben (gizli) B'siz Nesne: böyle ahmakça cevaplarla bütünleşmiş, hainliklerle dolu bir mektup

İPUCU: Bir cümlenin ögeleri isteniyorsa ve şıklarda belirtili nesne varsa öncelikle yüklemin geçişli olup olmadığına bakın. Eğer yüklem geçişli bir eylem değilse nesne olan şıkları rahatlıkla eleyebilirsiniz

2. DOLAYLI TÜMLEÇ / YER TAMLAYICISI 

Cümlenin hâl eklerinden -e, -de, -den eklerini alarak ayrılma, bulunma, ayrılma anlamı katan ögedir. Yükleme sorulan “nereye, nerede, nereden; kime, kimde, kimden; neye, neyde, neyden” sorularına cevap verir.

  • Körfezdeki dalgın suyun yansımasına bakacak biraz.

Bakcak > yüklem Kim bakacak? > o Neye bakacak? > körfezdeki dalgın suyun yansımasına

ÖRNEKLER

  • Hayallerim kaynar çatlamış bir cezvede.

Yüklem: kaynar Özne: Hayallerim Dolaylı Tümleç: çatlamış bir cezvede

  • Yamacı doludizgin inen atların burun deliklerinden duman tütüyordu.

Yüklem: tütüyordu Özne: duman Dolaylı Tümleç: Yamacı doludizgin inen atların burun deliklerinden

  • Tozlu yollardan geçtiğim uzak şehirlerin kıyısından haberler getirdim sana.

Yüklem: getirdim Özne: ben (gizli) Dolaylı Tümleç: Tozlu yollardan geçtiğim uzak şehirlerin kıyısından B'siz Nesne: haberler

  • Bir aydır İstanbullunun hayatı; altını, gümüşü, her cins kıymetli taşı, firuze ve zümrüdü, mineyi hiç esirgemeyen bu eski ustanın atölyesinde Hürrem Sultan’ın mücevherleri gibi dövülüyor.

Yüklem: dövülüyor Özne: İstanbullunun hayatı Dolaylı Tümleç: altını, gümüşü, her cins kıymetli taşı, firuze ve zümrüdü, mineyi hiç esirgemeyen bu eski ustanın atölyesinde

  • Kaybetmiştim zihnimdeki hatıraların yansımalarını bu karanlık sokağın ortasında.

Yüklem: kaybetmiştim Özne: zihnimdeki hatıraların yansımalarını Dolaylı Tümleç: bu karanlık sokağın ortasında

  • Yüksek kaldırımda tanır felaketim seni.

Yüklem: tanır Özne: felaketim Dolaylı Tümleç: Yüksek kaldırımda B'li Nesne: seni

  • Çocuklar terk edilmiş salıncaklarda hatıralara sarılırmış.

Yüklem: sarılırmış Özne: Çocuklar Dolaylı Tümleç: terk edilmiş salıncaklarda Dolaylı Tümleç: hatıralara

UYARI: Bulunma, yönelme, ayrılma hâl ekleri her zaman dolaylı tümleç oluşturmaz.

  • Sen yokken(zt) tek başına(zt) yaşardı(y).
  • Bulutlu havalarda(zt) gemiler(ö) çalışmazdı(y).
  • Sıcaktan(zt) erimişti(y) dondurma(ö) ağır ağır(zt).

3. ZARF TÜMLECİ 

Yüklemin bildirdiği işin zamanını, yönünü, miktarını, sebebini bildiren ögedir. Yükleme sorulan “nasıl, ne kadar, ne zaman, neden, niçin, niye, ne diye” sorularına cevap verir.

  • Şehre karanlıkların indiği gün, insanlar seni hatırlamayacak.

Kim hatırlamayacak > İnsanlar (özne) İnsanlar kimi hatırlamayacak > Seni (belirtili nesne) İnsanlar seni ne zaman hatırlamayacak > Şehre karanlıkların indiği gün (zarf tümleci)

ÖRNEKLER

  • Gönlüne yağmurlar yağarken ağlar mı insan?

Yüklem: ağlar mı? Özne: insan Z. Tümleci: Gönlüne yağmurlar yağarken

  • Bu şarkıları ona yazdığını fark edince yumuşayacak kimseyi umursamayan gönlü.

Yüklem: yumuşayacak Özne: kimseyi umursamayan gönlü Z. Tümleci: Bu şarkıları ona yazdığını fark edince

  • Denizin üstünde seyreden güneşin altında oyalanırken havaya uçtu minik mabet.

Yüklem: havaya uçtu Özne: minik mabet Z. Tümleci: Denizin üstünde seyreden güneşin altında oyalanırken

  • O bana güldü mü her şey yeşillenirdi içimde.

Yüklem: yeşillenirdi Özne: her şey Z. Tümleci: o bana güldü mü D. Tümleç: içimde

  • Dicle Nehri’ne yaklaştıkça ürperir yüreğindeki çocuk.

Yüklem: ürperir Özne: yüreğindeki çocuk Z. Tümleci: Dicle Nehri'ne yaklaştıkça

  • Bu zavallı köylüler, Diyarbakır akşamlarını ve sabahlarını ağır ağır işleyen martılar gibi görünmüştü bana.

Yüklem: görünmüştü Özne: Bu zavallı köylüler Z. Tümleci: Diyarbakır akşamlarını ve sabahlarını ağır ağır işleyen martılar gibi

  • Sen geçerken sahilden sessizce, gemiler uzaklaşır içimde.

Yüklem: uzaklaşır Özne: gemiler Z. Tümleci: sen sahilden sessizce geçerken D. Tümleç: içimde 

UYARI: Bazı sözcükler kullanıldığı yere göre öge görevi değiştirebilir. Akşam, sabah gibi kelimeler bu nedenle tehlikelidir. Cümledeki anlam iyi çözümlenmelidir.

  • Akşam(ö), yeryüzünün sessizliğe açılan kapısıdır.(y)
  • Geçmişteki hüzünler(ö) silinmişti(y) o akşam(zt).

UYARI: Edat tümleci, kaynaklara göre zarf tümleci içerisine dâhil edilir. Edat tümleçleri, “ne ile, kim ile; ne için, kim için” sorularına cevap verir. Eğer şıklarda edat tümleci varsa edat tümleci işaretlenir. Edat tümleci yoksa zarf tümlecine dâhil edilir.

  • Bu hikâyeyi(n) senin için(zt) aldım(y).

PDF Dosyasını İndirmek İçin Tıklayın

Paylaş
İlginizi Çekebilir
Cümlenin Ögeleri Çıkmış Soru Denemesi (LGS ve TYT) | PDF
Karma Paragraf Yaprak Testleri
MEB 2024 Türkiye Geneli TYT ve AYT Denemesi | PDF
19 Mayıs Çalışmaları Arşivi (Word)

Yorum Yap