TDK'den Gelen Cevaplar - İkilemli Konulara Yönelik

Merhabalar,
Edebiyat ve Türkçe yönetimi olarak sizler için Türk Dil Kurumundan gelen cevapları bir bir derledik ve içeriği hiç bozmadan soru cevap şeklinde sizlere sunduk. Yapmanız gereken tek şey sadece soru üstüne tıklamak ve cevabı okumak. Bu içeriklerin hepsi TDK dilekçelerinden alıntılandığı için hiçbir şekilde ekleme yapılmamıştır. Dilekçe cevabının tarihi de cevabın hemen yanında yer almaktadır.

İyi çalışmalar dileriz.
İlgili yazınızda belirttiğiniz cümle "ki" bağlacıyla kurulmuş bir birleşik cümledir. (08.03.2016)
İlgide kayıtlı yazınızda belirttiğiniz cümle basit cümledir. (18.03.2017)
İlgili yazınızda belirttiğiniz "öğretmen, belletmen" kelimelerinin sonundaki -mAn eki, "sportmen, centilmen" gibi doğrudan telaffuzu tutularak dilimize girmiş yabancı kelimelerdeki "men" yapısı ile aynı değildir. "Öğretmen, belletmen" kelimelerinin sonundaki -mAn eki sınırlı sayıdaki kelimede kullanılmakta olup Batı dillerinde "yapan, eden" anlamında kullanılan -mAn ekinden alınmadır. (22.03.2016)
TL (Türk lirası) kısaltmasında "l" harfi büyük yazılarak kısaltmanın iki kelimeden oluştuğu vurgulanmaktadır. (22.03.2016)
1. Akrabalık bildiren kelimeler büyük harfle başlamaz. Pınar abla, Gülümser teyze, Oğuz dede, Ahmet amca... Elbette kişiler gerçek akrabalardan söz ederken akrabalık sözüne bir iyelik eki getirirler. "Ayşe teyzeme gittim." örneğinde olduğu gibi. Gerçekten akrabamız olmayan birine saygı amacıyla hitap ederken de akrabalık sözünün ilk harfi küçük olur. Gerçek akrabanız olan kişilerden "Ahmet amcam", gerçek akrabanız olmayan bir kişiden samimiyet derecenize göre "Ahmet amca" veya "Ahmet amcam" şeklinde söz edebilirsiniz. Kişi adından sonra gelen akrabalık sözünün büyük harf ile başlaması yalnızca tarihî ve menkıbevi şahıslar için geçerlidir. (09.03.2016)

2. Kişi adlarından sonra gelen akrabalık adlarının ilk harfi, gerçek bir akrabayı ifade etmese de küçük harfle yazılmaktadır: Hasan amca, Meliha teyze vb. gibi. Dolayısıyla da göndermiş olduğunuz "Ayşe teyze bizim mahallemizin en eskisidir." cümlesindeki "teyze" kelimesinin yazılışı doğrudur. (19.04.2019)
Kurumumuz Yazım Kılavuzu'nda tarihlerde yalnızca ay adlarının yazıyla yazılabileceği belirtilmiştir: 29 Mayıs 1453... (14.03.2016)
1. Sormuş olduğunuz ifade Boğaz ve Galata Köprüsü şeklinde yazılmalıdır. (21.04.2016)
2. Sormuş olduğunuz ifade Nemrut ve Erciyes Dağları şeklinde yazılmalıdır. (04.05.2016)
3.. Taksim Meydanı ve Kızılay Meydanı şeklindeki yer adları birleştirilerek yazıldığında meydan sözü küçük harfle başlamalıdır. İlgili yazıda yer alan Taksim ve Kızılay meydanları örneği yazım açısından uygundur. (29.05.2018)
"Milat" sözü belirtme durumu ve iyelik eki aldığında "miladı" şeklinde yazılır. Nispet eki (î) aldığında ise "miladi" şeklinde yazılır. Bu durumda bir karışma olmadığı için bu sözün nispet eki almış durumunda düzeltme işareti kullanılmaz. (25.03.2014)
İlgili yazınızda sorduğunuz Türkiye kelimesi İtalyanca Turchia ve Fransızca Turquie "Türk ülkesi" şeklinde 13. yüzyıldan itibaren Batılılar tarafından kullanılmaya başlanmış olup bu kullanışların 19. yüzyılda yaygınlaşmasından sonra dilimize yerleşmiştir. Türk kelimesinden türemiştir. (22.03.2016)
Kurumumuzca yayımlanmış olan Türkçe Sözlük'te "konmak (I) -ar" ve "konmak (II) -ur" olmak üzere iki fiil bulunmaktadır. Yazınızda belirtmiş olduğunuz "Cümlenin sonuna nokta konur." ifadesinde, fiil "konur" şeklinde yazılmalı ve söylenmelidir. (30.09.2016)
1. Kurumumuzca 2000 yılında yayımlanmış olan İmlâ Kılavuzu'nun "Büyük Harflerin Kullanıldığı Yerler" bölümünde yer alan "Kişi adlarından önce ve sonra gelen saygı sözleri, unvanlar ve meslek adları büyük harfle başlar." kuralı bulunmaktaydı. Bu kural 2012 yılında yayımlanmış olan Yazım Kılavuzu'nda "Kişi adlarından önce ve sonra gelen unvanlar, saygı sözleri, rütbe adları ve lakaplar büyük harfle başlar: Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, Kaymakam Erol Bey..." şeklinde değişmiştir. Ancak insan isimleriyle birlikte kullanılan meslek isimlerinin büyük harfle başlatılması imla geleneğimizde devam etmektedir. Dolayısıyla yazınızda sormuş olduğunuz "Kemal Öğretmen" şeklinde yazılış doğrudur. Ayrıca gelen ekler de kesme işaretiyle ayrılmalıdır. (22.01.2016)

2. 2012 baskılı Yazım Kılavuzu'nda büyük harflerin yazılışı ile ilgili bölümde şu kural yer almaktadır: "Kişi adlarından önce ve sonra gelen unvanlar, saygı sözleri, rütbe adları ve lakaplar büyük harfle başlar." Bu kurala 2005 baskılı Yazım Kılavuzu'nda meslek adları ifadesi dâhil iken bu kılavuza dâhil edilmemiştir. Bu sebeple "Edebiyat öğretmenim Ayşe Hanım'ı gördüm ve öğretmen bana selam verdi." veya "Bugün öğretmen Ayşe'yi gördük." veya "Bugün Ayşe öğretmeni gördük." yazılışları bu kurala uygundur. Yukarıda yer alan cümle, "Edebiyat öğretmenim Ayşe Hanım'ı gördüm ve hocam bana selam verdi." şeklinde de yazılabilir. (Tarih bilinmiyor)

3. Türk Dil Kurumu tarafından 2012 yılında yayımlanan Yazım Kılavuzu'nda "Kişi adlarından önce ve sonra gelen unvanlar, saygı sözleri, rütbe adları ve lakaplar büyük harfle başlar." kuralı bulunmaktadır. Dolayısıyla başvurunuzda sorduğunuz "Bugün dokotor Ali bizi ziyarete geldi." cümlesindeki meslek adı olan "doktor" küçük yazılmalıdır. (26.04.2019)

4. Kurumumuz tarafından yayımlanan 2012 tarihli Yazım Kılavuzu'nun "Büyük Harflerin Kullanıldığı Yerler" başlığı altında kişi adlarından önce ve sonra ancak unvanların, saygı sözlerinin, rütbe adlarının ve lakapların büyük harfle yazılacağı belirtilmiştir. Meslek adları bu kurala dâhil olmadığından küçük harfle yazılmaları gerekmektedir. (23.07.2019)
2005 baskılı Yazım Kılavuzu'na göre "Bazı dinî terimlerin küçük harfle başlaması gelenekleşmiştir: cennet, cehennem, sırat köprüsü..." Bu cümle, 2012 baskılı Yazım Kılavuzu'nda yer almamakla beraber geçerliliğini korumaktadır. (09.03.2016)
İlgili yazıda belirttiğiniz -mA- eki, fiil kök ve gövdelerinden olumsuz fiiller türeten bir ektir. Bazı gramerler bu eki, fiilde yalnızca biçim ve durum değişikliği yapan çatı eki olarak değerlendirmiştir. Ancak -mA- eki, öteki çatı ekleri gibi fiilin özne ve nesne ile bağlantısında yalnız biçim ve durum değişikliği yapmayıp fiile yeni bir anlam yüklediği için doğrudan doğruya türetme eki niteliğindedir. (24.12.2014)
2005 baskılı yazım Kılavuzu'nda yer alan, notayı niteleyen sayıların ayrı yazıldığına dair kural, 2012 baskılı kılavuzda değiştirilmiş ancak bu değişiklik kılavuzun dizin bölümünde gösterilmiştir. Buna göre, sormuş olduğunuz nota değerleri "onaltılık" şeklinde yazılmalıdır. (06.04.2016)
Yazım Kılavuzu'nda yer alan "Renk adlarıyla kurulan bitki, hayvan, hastalık adları bitişik yazılır." kuralı gereğince yeşilbağa, yeşilsoğan vb. ifadeler bitişik yazılır. İki kelime birleşirken ikincisi veya her ikisi anlam değişikliğine uğrar ve yeni oluşan birleşik kelime, her bir sözden farklı bir kavrama ad olursa bu söz bitişik yazılır. Yeşil salata ise çoğunlukla yeşilliklerden yapılan bir salata türü olduğu ve her iki söz de anlamını yitirmediği için ayrı yazılmaktadır. (21.04.2016)
İlgili yazıda sormuş olduğunuz tanık gösterme; yazarın şahsi düşüncelerini beyan ettikten sonra düşüncesindeki haklılık payını artırmak maksadıyla herhangi birinin kendisiyle aynı doğrultuda söylemiş olduğu bir sözü alıntılamasıdır. Herhangi bir yazıda atasözlerine yer vermek, atasözlerinin anonim olması hasebiyle düşünceyi geliştirme yollarından biri olan örneklemeye dahildir. (31.03.2016)
Bir düşünceyi, bir duyguyu veya bir oluş ve kılışı yargı hâlinde anlatan ve bir tek çekimli fiil ya da ek fiil ile kurulan ve en az bir özne ile bir yüklemden oluşan cümle türüne basit cümle adı verilir. Bu bilgi uyarınca ilgili yazıda geçen "Stebin esas bitkisi, kökleri derine inmiş kurakçıl otlardır." "Çocuklarla parkta oynayanlardır." cümleleri basit cümle olarak değerlendirilmelidir. (13.03.2017)
İlgili yazınızda belirttiğiniz hususta kurum, kuruluş, kurul, birleşim, oturum ve iş yeri adlarına gelen ekler kesme işaretiyle ayrılmaz. Avrupa Birliği ise kendisinden sonra gelen eklerin kesme işareti ile ayrıldığı söz öbeklerindendir. Zira Avrupa Birliği sözündeki "birlik" kelimesi kurum, kuruluş ismine değil devletler topluluğu manasına atıfta bulunmakta, bir devlet adlandırması gibi vazife görmektedir. Avrupa Birliği'nin bir para birimi olması bu hususta yol gösterici niteliktedir. (09.03.2016)
2012 baskılı Yazım Kılavuzu'nda konuşma çizgisinin kullanıldığı aktarma cümlelerinin yazımında virgül ve iki noktanın kullanıldığı örnekler bulunmaktadır. Ancak virgül ile iki noktanın kullanıldığı örnek cümleler birbirinden farklılık göstermektedir. Bu örneklerden tam bir cümle içerisinde yapılan alıntıdan önce iki nokta işareti gelmez. Tam bir cümle olan örneklerde virgül kullanılmıştır.
"Sermet Bey'e,
- Bu anahtar köşkü de açar, dedi." örneğinde "Sermet Bey'e dedi." tam bir cümledir.

Yine örneklerde eğer aktarılan cümle başka bir cümle içinde yer almayıp yargı bildiren bir başka cümleden sonra geliyorsa ilk cümleden sonra iki nokta gelmektedir.
"Ziraatçı sayar:
- Yulaf, pancar, zerzevat, tütün..." Konuşma çizgisi ile yapılan aktarma cümlelerinde iki nokta ve virgülü kullanırken yukarıdaki örneklerde gösterilen farklı cümle yapılarını göz önünde tutmakta fayda bulunmaktadır. (22.03.2016)
Kurumumuzca 2012 yılında yayımlanan Yazım Kılavuzu'nun "Kesme İşareti" başlığı altındaki "Uyarı" maddesinde geçen "Sonunda 3. teklik kişi iyelik eki olan özel ada, bu ek dışında başka bir iyelik eki getirildiğinde kesme işareti konmaz: Boğaz Köprümüzün güzelliği, Amik Ovamızın bitki örtüsü, Kuşadamızdaki liman vb." kuralındaki örneklerin yalın hâline bakıldığında "Boğaz Köprüsü, Amik Ovası, Kuşadası" üçüncü tekil kişi iyelik ekleri görülecektir. Bu kuralda özgün yazılışında sonunda 3. teklik kişi iyelik eki bulunan "Boğaz Köprüsü" ismine ek getirildiği zaman "Boğaz Köprüsü'nün" şeklinde ekin kesme işareti ile ayrılacağı, "Boğaz Köprüsü'nün" yerine "Boğaz Köprümüzün" denildiği zaman ise kesme işaretinin kullanılmayacağı ifade edilmiştir.

Yazınızda belirtmiş olduğunuz "Kesme İşareti" bölümünün birinci maddesinin örnekleri arasında yer alan "Türkiye'miz" sözünde ise herhangi bir yanlışlık bulunmamaktadır. "Türkiye" özel isminde 3. teklik kişi iyelik eki bulunmadığı için bu söze gelen ek kesme işaretiyle ayrılmıştır. (23.03.2016)
Başvurunuzdaki sorunun cevabı, eğer söz konusu kelime “Tanzimat’a kadar her türlü davaya, Tanzimat ile Medeni Kanun arasındaki dönemde ise yalnız evlenme, boşanma, nafaka, miras davalarına bakan mahkemelerin başkanları” anlamına gelen “kadı” ise “kadı”nın şeklinde, eğer “Erişkin dişi insan, hatun, hatun kişi, zen” anlamındaki “kadın” ise bu durumda ifade “kadın”ın şeklinde olmalıdır. (19.10.2018)
Başvurunuzda sorduğunuz konuyla alakalı olarak Kurumumuz tarafından yayımlanan Yazım Kılavuzu’nun 22. maddesinde, sizin de belirttiğiniz gibi, ‘Renk adlarıyla kurulan bitki, hayvan veya hastalık adları bitişik yazılır.’ kuralı yer almaktadır. Bu kuraldan hareketle Türkçe Sözlük ve Yazım Kılavuzu’nda bulunmayan ‘siyahzeytin’ de bitişik olarak yazılmalıdır. (15.03.2019)
Başvurunuzda yer alan kelime grubu TDK Yazım Kılavuzu’na (2018) göre şu şekilde yazılmalıdır: İstiklal Marşımıza. (03.04.2019)

Türkçede kullanılan yabancı kelimeler üç biçimde yazılabilmektedir: özgün biçimyile, kaynak dildeki okunuşuyla, Türkçe yazılış ve okunuş özellikleri kazandığı biçimiyle. Bunda belirleyici olan ise bu sözlerin dilimizdeki kullanılma süresi ve sıklığıdır. Yazınızda sorduğunuz "Albert" dilimizde (Albert) okunuşuyla yaygınlık kazandığından yönelme hâl ekiyle "Albert'e" şeklinde yazmak Türkçe açısından uygundur. (21.09.2018)

İlgili yazıda belirttiğiniz "Bugün güneş çok parlaktı." cümlesinde "çok parlaktı" yüklem grubudur.  (26.10.2016)

İlgili yazıda belirttiğiniz "Kitap okumak için buraya geldim." cümlesinde -mak için" ulaç görevinde değildir. (26.10.2016)
Başkası tarafından fotoğrafı çekilen kişi, yerine göre "fotoğraf çekilmek", yerine göre "fotoğraf çektirmek" söz kalıbını kullanmalıdır. Kişi, belirtilen işi kendi yaptığı zaman "fotoğraf çekmek" söz kalıbını kullanmalıdır. Sorunuzda belirttiğiniz "çekinmek" fiilinin çeşitli duygular sebebiyle "ürkmek, korkmak, sakınmak, kaçınmak" ve "bir şey sürünmek" anlamları vardır. Dolayısıyla "fotoğraf çekinmek" şeklinde bir kullanım dil yanlışıdır. (26.07.2019)
1. Kıtalar tek oldukları için kıta adlarının yanına gelen "kıta" sözünün büyük yazılmasınagerek yoktur, kıta adları tek başına kullanıldıkları zaman da ne ifade ettikleri anlaşılmaktadır:Asya-Asya kıtası vb. Ağ sayfalarımızda yer alan Güncel Türkçe Sözlük'te "kıta" maddesinin ilktanımının örneğinde "Avrupa kıtası" verilerek bu yazım biçimi gösterilmiştir.Bölge adları da tek başına kullanıldıklarında neyi ifade ettikleri anlaşılmaktadır. Ancakbölgelerin bazılarının denizleri vardır. Bu ayrımı vurgulamak için "bölge" sözü büyük yazılmaktadır.Marmara-Marmara Bölgesi-Marmara Denizi vb. (03.12.2018)
"Genel ağ sayfamızda bulunan Yazım Kılavuzu’nun “Kesme İşareti (')” bölümündeki kurallar, 2202691957 sayılı başvurunuzda yer alan örnek için de geçerlidir." (06.07.2022)

Yazınızda sormuş olduğunuz kelimenin yazımı "Osmanlı'ya" şeklinde olmalıdır. (05.10.2023)

İçeriklerimiz, pdf anlatımlar dahil, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nca korunmaktadır. Telif haklarının herhangi bir şekilde ihlali, başka yerlerde isimsiz yayımlanması, çeşitli kitap kaynaklarında izinsiz yer alması, içeriğin izinsiz kopyalanıp başka bir isimle tanıtılması vb. ile yapan kişi, kişiler veyahut kurumlar hakkında gerekli işlemler başlatılacaktır. 

 Türkçe ve Edebiyat yönetimi.

5 Yorumlar

  1. keşke TDK'den gelen cevapları yazmak yerine görüntü (yazının aslını) koysanız.daha ikna edici olurdu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu tarz içerikleri zihnimizden yazamayız. Elimizdeki TDK dilekçelerini bu şekilde aktardık. Üzerinde hiçbir oynama yapılmadı.

      Sil
  2. Siyah zeytin hâlâ ayrı mi yazılıyor?

    YanıtlaSil
  3. TDK'ye hangi platform üzerinden soru sorabiliyorsunuz yardımcı olur musunuz? Ben sitesinde soru sormak için böyle bir alan bulamadım.

    YanıtlaSil