Sözcükte AnlamTürkçenin belki de en önemli ve en temel konularından biri olan sözcükte anlamda anlam çeşitleri, anlam ilişkileri ve kelime grupları büyük önem arz etmektedir. Özellikle anlam çeşitlerini bilmeniz, anlam ilişkileri hakkında fikir sahibi olmanız, soruların çözümünü -hele de paragrafta- daha da kolaylaştıracaktır. O hâlde hızlıca konuya geçelim.Sözcükte anlam üzerinde sizler için yoğunlaştık. Bu konu anlatımda anlam çeşitleri, anlam ilişkileri, kelime grupları yer almaktadır. Konu anlatım föyümüze bu konunun en altından ulaşabilir, indirebilir, çevrenizle paylaşabilirsiniz. Aynı zamanda video serimizi de sizler için yeniledik. Hem föyümüzden konuya çalışabilir hem de videoyu izleyebilirsiniz. İyi çalışmalar dileriz.
Sözcükte anlam üzerinde sizler için yoğunlaştık. Bu konu anlatımda anlam çeşitleri, anlam ilişkileri, kelime grupları yer almaktadır. Konu anlatım föyümüze bu konunun en altından ulaşabilir, indirebilir, çevrenizle paylaşabilirsiniz. Aynı zamanda video serimizi de sizler için yeniledik. Hem föyümüzden konuya çalışabilir hem de videoyu izleyebilirsiniz. İyi çalışmalar dileriz.
Anlam Çeşitleri
1. Gerçek Anlam (Temel, İlk, Başat Anlam)
TDK sözlükte kelimenin birinci karşılığı olarak kullanılan kelimeler, gerçek
anlamlıdır. Çoğu zaman zihnimizde uyanan ilk düşünceye göre hareket etmek
doğrudur ancak sözlükteki birinci anlamı baz almak daha uygun olacaktır.
ÖRNEK 1: “çubuk” sözcüğü, TDK üzerinde temel anlam olarak “körpe dal” anlamına sahiptir. Oysa hiçbirimiz temel anlam olarak bunu düşünemeyiz. Bu kullanımlara dikkat edilmesi en doğru iş olacaktır. Bizim bildiğimiz anlam ise gerçek anlamla bağını şekil olarak koparmayan “değnek biçiminde olan” anlamındaki kelimedir. Ancak gerçek anlam olarak “körpe dal” kullanılır.
ÖRNEK 2: Benzerî bir durum da “bırakmak” sözcüğü için geçerlidir. Bu sözcüğün temel anlamı “elde bulunan bir şeyi tutmaz olmak”tır. Ancak karıştırabileceğimiz bir anlamı da “koymak” anlamıdır. Bizim günlük hayatta bolca kullandığımız bu anlam “gerçek anlam” değildir. Bırakmak sözcüğünün temel anlamında “teması kesmek” yer alır.
Diğer Örnekler
- Kalemin uç tarafı sürekli ağzındaydı çocuğun.
- İskemleleri hep bir kenara çekiyordu.
- Yayı biraz daha gerse kıracaktı.
- Tüm dinamitleri patlatacaktı dün akşam.
2. Yan Anlam (Yakıştırma Anlam)
Yan anlam, bir sözcüğün cümle içerisinde zamanla gerçek anlama bağlı
kalarak yeni bir anlam ifade etmesiyle ortaya çıkar. Yan anlam genel
itibarıyla benzeme özelliği kazandırılarak karşımıza çıkar. Kısaca
bir sözcüğün şekil ve işlev olarak benzerliğinden ötürü başka bir varlığa
ad olarak verilmesidir.
ÖRNEK 1: “burun” sözcüğünü “Geminin
burnu kıyıya değmek üzereydi." ifadesindeki gibi kullanırsak yan anlam
özelliği taşır. Tam anlamıyla gerçek değildir çünkü organla
bağlantısızdır. Tamamen mecaz da değildir çünkü gerçek anlamdaki ifadeye
benzeme özelliği vardır. Gemilerdeki o kısmın burun diye adlandırılmasının
sebebi insanın burnuna konum itibarıyla benzemesidir. Bu ilgiye tam olarak
yakıştırmaca denir.
ÖRNEK 2: “göz” kelimesi kullanıldığında
ilk olarak akıllara organ adı gelir ancak "Evin iki göz odası vardı."
ifadesindeki gibi kullanıldığında artık göz sözcüğü benzetme yoluyla yeni
bir anlam kazanmıştır. Buna da yan anlam denir.
- Tüm tomurcuklar patlamış.
- Uçağın kanadı parçalanmış diyorlar.
- Halk edebiyatı dalında üniversitemiz öne çıkıyor.
- Kitabı önümüzdeki aya yetiştireceğim.
Bu örneklerin haricinde ÖSYM, biraz daha etkili olabilmek adına
yakıştırmacaların dışına çıkarak şu şekilde sorular da sormaktadır:
-
Bu iş yeri sabaha kadar açıkmış.
Bu cümlede “açık” kelimesi yan anlamdadır ve temel anlamla bağını tam koparmadan “işler durumda olmak” anlamına gelmektedir. Çalışan bir yerin kapısı da doğal olarak açık olacağı için yan anlama sahiptir. -
Polisler binayı sarmışlar.
Bu cümlede “sarmak” kelimesi “kuşatmak” anlamındadır. Sarmak kelimesinin gerçek anlamına yakın bir şekilde yeni bir ifade kazandığı için bu kelime yan anlamlıdır.
Temel anlam başlığında verdiğimiz “bırakmak, çubuk” ifadelerinin dilimizde en sık kullanılan anlamları ise yan anlama sahiptir. Örneğin,
- Elindeki demir çubuğu bana uzattı.
- Kalemlerini sakince masaya bıraktı.
3. Mecaz Anlam (Değişmece Anlam)
Sözcüğün, cümle içinde gerçek anlamından uzaklaşarak yeni bir anlam
kazanmasıyla oluşur. Bir sözcüğün mecaz anlamda kullanılmasının yegane
sebebi anlatıma canlılık kazandırmaktır.
ÖRNEK 1: “Bu öğrenci aslan
gibidir.” cümlesindeki “aslan” kelimesi güçlü bir hayvana
benzetme amacıyla kullanılmıştır. Yani aslan, hayvan anlamından tamamen
uzaklaştırılarak "güç" anlamında kullanılmış ve
mecazlaştırılmıştır.
ÖRNEK 2: “Bayıldığım bir ses tonuna sahiptir."
cümlesinde geçen bayılmak ifadesi gerçek anlam olarak uyur gibi olmak,
baygın duruma gelmektir. Ancak bu cümlede hoşlanmak ifadesine büründüğü için
artık gerçek anlamdan tamamen uzaklaşmıştır.
Diğer Örnekler:
- Paris'teki kahvelerden birine gidecek olan bir Türk orada alaylı taşlamalar, kaba davranışlarla karşılanır. (Hakaret anlamında olduğu için mecazdır.)
- Beni bu tartışmada ateşe attılar. (mecaz anlamda kullanılmış)
- Üniversite öğrencileri ağır işlere yönlendiriliyor. (Yorucu anlamına geldiği için mecazdır.)
- Bu pişkinliğin beni benden alıyor. (Saygısızca davranmak anlamına geldiği için mecazdır.)
Bunların dışında temel anlamı sadece isimlerde aramak doğru bir tercih
olmayacaktır. Fiillerde de benzer bir durum geçerlidir:
- Elimdeki parayı bin lira çıktım o malzeme için.
- Annem babamı sayardı o.
4. Terim Anlam
Kelimelerin cümle içinde bir bilim, sanat, spor dalıyla ilgili bir kavramı karşılamasıyla oluşan anlamdır.
ÖRNEK 1: “Dünya, kutuplardan basık bir
şekle sahiptir..” cümlesindeki altı çizili sözcük birer coğrafî
terimdir.
ÖRNEK 2: “Bu şiirde ölçü, kafiye ve redif
bulunmamaktadır. ” cümlesindeki altı çizili sözcükler birer edebiyat
terimidir.
Kelimenin cümlede kullanılma biçimine göre anlam değişebilir.
“Tiyatronun son perdesi bu.” cümlesindeki perde kelimesi terim
anlamlıdır.
“Hadi perdeleri tak.” cümlesinde ise gerçek anlam taşır.
5. Argo Anlam
Belirli bir topluluğa özgü olan argo anlam özel sözcüklerdir. Dil içerisinde
ayrı bir dil olarak kullanılabilir. Asla küfür ile karıştırılmamalıdır.
- Canına yandığımın dünyası
- Beni böyle bekletenin aklına tüküreyim ben.
- Ooo, Murat Bey cilalanmış düğün için.
- Ali, bize madik attı resmen.
Kelimeler Arası Anlam İlişkileri
1. Eş Anlamlı (Anlamdaş) Kelimeler
Yazılışları farklı, anlamları aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir.
Bu kelimeler cümle içerisinde tam olarak birbirinin yerini karşılayabilir.
- medeniyet-uygarlık
- okul-mektep
- kıymet-değer
- acele-ivedi
- cevap-yanıt
- sene-yıl
- imkân-olanak
- kara - siyah
- öğrenci-talebe
NOT 1: Kelimelerin cümle içerisinde birbirinin yerini tutabilmesi için her
ikisinin de aynı anlamda kullanılması gerekir. Yani cümle içerisinde mecaz
anlamlı bir kelimenin yerine gerçek anlamlı bir kelime tercih
edilemez.
Örnek 1: “ Baş koyduk Türkiye'nin yoluna.” cümlesinde “baş” kelimesinin eş anlamlısı olan “kafa” kelimesinin kullanımı doğru olmaz.
Örnek 2: “Kara bahtım, kör talihim.” cümlesinde “kara” kelimesinin eş anlamlısı olan “siyah” kelimesinin kullanılması ve kör kelimesinin eş anlamlısı olan âmâ kelimesinin kullanılması doğru bir şey değildir.
Örnek 1: “ Baş koyduk Türkiye'nin yoluna.” cümlesinde “baş” kelimesinin eş anlamlısı olan “kafa” kelimesinin kullanımı doğru olmaz.
Örnek 2: “Kara bahtım, kör talihim.” cümlesinde “kara” kelimesinin eş anlamlısı olan “siyah” kelimesinin kullanılması ve kör kelimesinin eş anlamlısı olan âmâ kelimesinin kullanılması doğru bir şey değildir.
2. Yakın Anlamlı Kelimeler
Anlamdaş göründüğü hâlde tam olarak birbirinin yerini tutamayan kelimelere
yakın anlamlı kelimeler denir. Eş anlamlı kelimeler her durumda birbirinin
yerini tutarken yakın anlamlı kelimelerde bu durum cümleye göre değişir.
- basmak-çiğnemek-ezmek
- dilemek-istemek
ÖRNEK 1:
- Devlet hırsızları izliyor.
- Devlet, hırsızları seyrediyor.
- Devlet, hırsızları takip ediyor.
Yukarıdaki üç cümlenin anlamı her ne kadar aynı gibi görünse de hepsi
birbirinden farklıdır. Birinci cümlede bir “sessizce gözlemlemek" anlamı,
ikinci cümlede bir "müdahale etmeden serbest bırakmak" anlamı, üçüncü cümlede
"peşine düşmek" anlamı vardır.
3. Zıt (Tezat) Anlamlı Kelimeler
Anlam olarak birbirinin zıttı olan kelimelere tezat kelimeler denir.
- ağır-hafif
- oturmak-kalkmak
- karanlık-aydınlık
- var-yok
- pahalı-ucuz
- uzun-kısa
- güzel-çirkin
- siyah-beyaz
NOT 1: Türkçede bazı kelimelerin zıt
anlamlısı bulunmamaktadır.
Örnek 1: "yüzmek, yemek, sarı, lacivert" gibi
kelimelerin zıt anlamlısı yoktur.
NOT 2: Bir eylemin olumsuzu o eylemin
karşıtı değildir.
Örnek 1: "Ağlamak" kelimesinin olumsuzu
"ağlamamak" zıttı ise "gülmek"tir.
NOT 3: Kelimelerin zıt anlamlılığı
kullanıldığı cümleye göre değişir. Gerçek anlamlı bir kelimenin zıttı, mecaz
anlamlı olamaz.
Örnek 1: "Bu işten alnım ak ayrıldım."
cümlesindeki ak sözcüğünün karşıtı karadır ancak bu cümlede zıt anlam olarak
kullanılamaz.
4. Eş Sesli (Sesteş) Kelimeler
Yazılışları aynı, anlamları farklı sözcüklere sesteş sözcükler denir. Bu
sözcükler daha çok şiirlerde tercih edilir.
- Yar bana gülü verdi.
Hemen o anda gülüverdi.
( Gül: 1. çiçek, 2. gülme işi )
NOT 1: Eş seslilik ile çok anlamlılık
birbirine karıştırılmamalıdır. Bir sözcüğün "yan ve mecaz" anlamı o sözcüğün
sesteşi değildir! Sesteşlik, gerçek anlamlar arasında aranır.
- Kara gözlü dilber, kara günümde neredesin?
Bu örnekte belirtilen kara sözcükleri sesteş değildir. Çünkü biri gerçek
anlamlı iken diğeri mecaz anlamlıdır.
NOT 2: Düzeltme işaretinin
kullanıldığı kelimeler, eş sesli olarak alınamaz. Nitekim "adem-âdem,
yar-yâr" kelimeleri eş sesli değildir.
NOT 3: Ortak köklü (kökteş) kelimeler sesteş
sayılmaz. Çünkü kökteş kelimelerde anlam bağlantısı bulunmaktadır. Sesteş
olabilmesi için anlam bağlantısı bulunmamalıdır.
- Yarışmacılar çok iyi güreşti. (fiil)
- İzlediğim en iyi güreşti. (isim)
Bu örneklere bakılacak olunursa güreşme işinin sonucunda ortaya çıkan şeyin
adına güreş denir. Bu da anlam bağlantısına işarettir. Bu yüzden sesteşlik
ilişkisi yoktur.
Edebiyatta eş sesliliğin kullanılması sonucu “cinas” sanatı ortaya
çıkmıştır.
Örnek:
- Bu iş bana asla yaramaz.
- Sevdiğimden yaram az.
5. Somut Anlam
Beş duyu organımızın herhangi biriyle algılayabildiğimiz kavramların
taşıdıkları anlamlardır. Bu anlamlar çoğunlukla maddelerde karşımıza
çıkar.
- Su, giysi, ilaç, kulaklık...
NOT 1: Hava, elektrik gibi ifadeler
sizi yanıltabilir. Dikkat edilmesi gereken bunların organlarla
algılanabileceğidir. Kullanıldıkları cümledeki anlama göre bu ifadeler beş
duyu organından biriyle algılanabildiği anda somut anlam taşırlar.
4.1. Somutlama
MEB tanımına göre somutlama, soyut anlamlı bir kelimenin “istiare, benzetme,
teşhis” yoluyla somut bir nesneye özellik aktarması sonucu somutlanmasıdır.
ÖRNEK 1: “Dil, insanlar arasında kullanılan bir
anahtardır." ifadesinde geçen "dil" soyut bir kavram olan lisan sözcüğünü
karşılar. Bununla beraber dil kavramı, somut bir varlık olan anahtara
benzetilmiş ve somutlaştırma yapılmıştır.
ÖRNEK 2: "Büyülenmiş bir ceylan gibi bakıyor
zaman." cümlesinde soyut anlamlı zaman kelimesi, somut anlamlı ceylan
kelimesine benzetilerek somutlama yapılmıştır.
Soyut olan bazı durumların kolay kavranabilmesi için somutlamalardan
yaralanılır. Somutlamalara özellikle deyimlerde sık rastlanır.
5. Soyut Anlam
Beş duyu organımızın hiçbiriyle algılayamadığımız varlıkların taşıdıkları
anlamlardır. Bu kelimeler daha çok kavram olarak karşımıza çıkar.
- Rüya, insanlık, sevgi, korku, güzellik...
5.1 Soyutlama
Somut anlamlı bir kelimenin, cümledeki anlamına göre soyut bir kavrama
dönüşmesiyle ortaya çıkan anlam olayıdır.
ÖRNEK 1: Yufka kalbi ile yapılanlara daha fazla
dayanamadı. (Bu cümlede yufka sözcüğü olaylardan çok çabuk etkilenme anlamında
kullanılmıştır. Yani yufka somutken cümle içinde soyut anlam
kazandırılmıştır.)
ÖRNEK 2: Gitarı çok daha kolay öğrenebilmenin bir
yolu olmalı. (Yol kelimesi somut anlamlı sözcükken bu cümlede “yöntem”
anlamında kullanıldığından soyutlaşmıştır.)
6. Nicel ve Nitel Anlam
Nicel bahsedildiği gibi “nice” kökünden türemiştir. Nice, sayı belirtir.
Ölçülebilir. Nitel ise, niteleme sıfatlarından da hatırlayacağımız gibi şekil,
durum, renk, biçim belirtir. O halde Nitel de sayılamayan anlamlardır.
- Büyük bir tavşan avladı. (Tavşanın büyüklüğünü ölçebilir misin? Evet. O zaman nicel)
- Çok ağır ve oturaklı bir kız. (Bahsedilen kilo olmadığı için ağır sözcüğü bu cümlede niteldir.)
Dikkat: Sözcükler kullanıldığı cümleye göre nicel
ya da nitel anlam kazanabilirler.
Örnek olarak "ağır" ifadesi kutunun ağırlığını temsil ederse nicel,
"saygınlık" anlamı taşırsa nitel ifadeye dönüşür.
7. Deyim Aktarması
Anlam aktarması olarak kabul edilen bu aktarma, cümle içinde bir varlığa ait
kavramın, başka bir varlığa aktarılmasıdır.
Deyim aktarmaları farklı şekillerde yapılır. Bunlar:
1. İnsandan Doğaya Aktarım
İnsana ait niteliklerin doğaya aktarılmasıdır. Kişileştirme sanatından
faydalanılır.
- Kuşlar selama durdu seni görünce.
- Çiçekler boynunu büker sen gidince.
2. Doğadan İnsana Aktarım:
- Bu genç, gittikçe olgunlaşıyordu gözümde.
- Abim, kükreyince herkes şaşırdı.
- Arkadaşım pençesini resmen sırtıma indirdi.
3. Duyu Aktarmaları: Bir duyunun başka bir duyuyla beraber
kullanılmasıdır.
- Acı bir koku yayıldı ortama. (Tatma-koklama)
- Keskin bir bakış attı bize. (Dokunma-görme)
4. Doğadan Doğaya Aktarım:
- Dalgalar tırmaladı kayaları.
- Rüzgârlar ulurdu sabaha kadar.
NOT: Bazı kaynaklar, somutlaştırmayı da dâhil
etmektedir. Sorunun gidişatına göre çözümleme yapılmalıdır.
Ad Aktarması / Mecazımürsel / Düz Değişmece
Benzetme ilgisi söz konusu olmadan, başka bazı ilgilerle, bir sözün başka bir
söz yerine kullanılmasıyla oluşturulan mecazlardır.
İç - dış ilgisi
- Tencere kaynıyor ocakta.
- Sobayı yak da ısınalım biraz.
- Usta kalem, kimseyi anlayamadığını iletti.
- Camı kapat da üşümeyelim.
Neden - sonuç ilgisi
- Bu sene bereket yağıyor tarım topraklarına.
Sanatçı - eser ilgisi
- Arka planda Kubat çalıyor şu an.
- Karacaoğlan'ı okumaktan zevk alıyorum.
Yer, yön, bölge, çağ - insan ilgisi
- Evi ara da izin al.
Diğer Örnekler:
- Bu sayıda güzel öyküler var.
- Gemi, Suriye'ye yanaştı.
YGS SORUSU:
- Marmara’da her yelken
- Uçar gibi neşeli
Bu örnekte yelken kelimesi gemiyi kastettiği için ad aktarması
örneğidir.
LYS SORUSU:
- Kapılıp tekerleğin sesine
- Uzanmış, kalmışım yaylının şiltesine.
Bu örnekte yaylı ile araba kastedilmiştir. Yaylar, aracın bir parçasıdır.
Söz Öbekleri
1. Deyimler
Genellikle gerçek anlamından az çok ayrı, kendine özgü bir anlam taşıyan
kalıplaşmış söz öbeği, tabir anlamını taşıyan bu kelimeler bir durumu ifade
etmek amacıyla kullanılırlar.
- küplere binmek
- gözü dönmek
- baklayı ağzından çıkarmak
- göze girmek
- etekleri zil çalmak
NOT 1: Deyimlerde kelimeler anlam kaybına
uğrayabilir.
Örnek: "Hoca, bu olayın ardından küplere
bindi." cümlesinde yer alan küp, bin- kelimeleri anlamlarını yitirmiştir.
NOT 2: Bazı deyimlerde ise sözcüklerin
bazıları tamamen anlamını yitirmeyebilir.
Örnek: “Yükte hafif pahada ağır her şeyi istemiş gibiydi." cümlesinde yer
alan paha ve yük sözcükleri anlamlarını korumaktadır.
NOT 3: Deyimler çekimlenebilirler. Yani
anlamca kaynaşmış birleşik fiil oluşturabilirler. "Göze gelmek" deyimi
"Arkadaşlarının gözüne geldi." ifadesinde olduğu gibi kip eklerini
alabilirler. Bunların yanı sıra cümle hâlinde de deyimler kullanılmaktadır.
Örnek olarak "Yorgan gitti, kavga bitti." bir durumu ifade ettiği için cümle
hâlinde bir deyimdir.
NOT 4: Deyimler kalıplaşmış sözlerdir.
Sözcüklerin asla ve asla yeri değiştirilemez veya sözcükler eş anlamlarıyla
değiştirilemezler. "Benim alnım aktır." yerine "Alnım beyazdır."
denilemez, "ayaklarına kara sular inmek" yerine "siyah sular inmek"
ifadesi kullanılamaz.
NOT 5: Bazı deyimler kafiyelenerek
kullanılır.
- “Ya devlet başa ya kuzgun leşe”
- “Uma uma döndük muma”
NOT 6: Deyimlerin birçoğu MEB'in kitabında
yer alan bilgilere ve akademik içeriklere göre somutlaştırma özelliği de
taşır. Bunun sebebi soyut bir kavramın, gözde canlandırılacak şekilde
aktarılmasıdır.
- Arkadaşının aklı başından gitti.
- Hoca iyice küplere bindi.
- Bu sorular, aklıma takıldı açıkçası.
2. Atasözleri
Toplumun benliğinde yer etmiş, yıllardan beri kullanılagelmiş, bir mesaj
taşıyan ifadelerdir. Deyimlerden ayrılan en temel yanı tam da budur.
Deyimlerde bir mesaj kaygısı yokken atasözlerinde mesaj verme kaygısı yer
alır.
- Damlaya damlaya göl olur.
- Sakla samanı gelir zamanı.
NOT 1: Atasözleri kinayeli olabilir.
Bunların yanı sıra sadece mecaz ya da sadece gerçek anlama sahip atasözleri
de vardır.
- "Rüzgâr eken, fırtına biçer.” atasözü sadece mecaz anlamlı;
- “Dost ile ye iç, alışveriş etme.” sadece gerçek anlamlı
- “Mum dibine ışık vermez” hem gerçek hem mecaz anlamlıdır.
NOT 2: Bazı atasözleri kullanıldıkları yerde
ilke, kuralları dile getirebilir.
- Komşu, komşunun külüne muhtaçtır (Sosyal ilişkiler)
- Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır. (Doğa olaylarının uzun gözlem sonucu günlük yaşamdaki etkisi.)
- Çirkefe taş atma, üstüne sıçrar. (Tecrübeye dayanarak doğrudan öğüt verme)
- Var evi kerem evi, yok evi verem evi. (Yargılar arasında zıtlık ilişkisi)
3. İkilemeler (Tekrarlar)
İkileme, sözcük grubudur. İki kelimenin bir bütün olarak kullanılması veya
tekrarlanması ile oluşur.
-
Aynı kelimenin tekrarı:
ÖRNEK: yavaş yavaş, ağır ağır, sessiz sessiz...
-
Zıt anlamlı kelimeler:
ÖRNEK: düşe kalka, ileri geri, aşağı yukarı...
-
Biri anlamlı biri anlamsız:
ÖRNEK: para mara, iş miş, huzur muzur, eğri büğrü, yırtık pırtık...
-
Her ikisi de anlamsız:
ÖRNEK: eciş bücüş, paldır küldür, apar topar, mırın kırın…
- Yakın anlamlı:
ÖRNEK: ak pak, mal mülk, eş dost... -
Eş anlamlı:
ÖRNEK : sağ salim, sağlıklı sıhhatli, ses seda, güçlü kuvvetli…
-
Yansıma sözcükler:
ÖRNEK : tıkır tıkır, çatır çatır, şırıl şırıl...
Hazırlayan: Melih
ÖZDAMAR
İçeriklerimiz, pdf anlatımlar dahil, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri
Kanunu’nca korunmaktadır. Telif haklarının herhangi bir şekilde ihlali, başka
yerlerde isimsiz yayımlanması, çeşitli kitap kaynaklarında izinsiz yer alması,
içeriğin izinsiz kopyalanıp başka bir isimle tanıtılması vb. ile yapan kişi,
kişiler veyahut kurumlar hakkında gerekli işlemler
başlatılacaktır.
Türkçe ve Edebiyat yönetimi.
Nereye bastığımda pdf kaydediyor acaba ?
YanıtlaSilMerhaba, PDF notun sonuna eklenmiştir. İndirebilirsiniz.
Silpdf nin sağ üst köşesinde 'yeni pencerede aç' var , ona tıklayıp yeni pencereden indirebilirsin
SilÇünkü pdf kaydet diye bir kısım göremedim sorumu yanıtlarmısınız lütfen ?
YanıtlaSilallah razı olsun hakkınızı helal edin bu dokümanları ücretsiz paylaşmanız gercekten takdire şayan
YanıtlaSilBir kişiye bile faydamız olursa ne mutlu bize. Teşekkür ederiz.
SilSağolun işime yaradı
YanıtlaSilteşekkür ederim
YanıtlaSil