Türk Edebiyatında İslamiyet'e Geçiş Dönemi ve Geçiş Dönemi Ürünleri

Türk toplumunun Müslümanlarla ilk teması, Nihavend Savaşı'na dayanmaktadır.  7. yüzyılın ortasındaki bu savaş Türk-Arap iletişimini ortaya çıkarmıştır. Türkler, Emevîler Dönemi'nden itibaren savaş konularında Araplarla bir birliktelik içerisindeydiler. Ve yine Türkler 751 yılında Talas Savaşı'nda Çinlilere karşı paralı asker olarak savaşmışlardı. Bununla beraber Türk toplumunda İslâmiyet hızla yayılmaya başladı. İlk büyük geçişler ise 10. yüzyılda yapılmaya başlandı. Bunun sonucunda ise "Geçiş Dönemi" diye adlandırdığımız dönem ve dört büyük eser ortaya çıktı.

İslâmiyet'e toplu geçişler aracılığıyla ilk İslâmi eserler 11 ve 12. yüzyılda yazılmıştır. 
 Karahanlıların 920 yılında İslâmiyet'i kabul etmesiyle İslamiyet yayılmaya başlamış an-cak ani bir geçiş olamayacağı için İslamiyet öncesi Türk edebiyatı ile karma bir anlayış ortaya çıkmıştır.
↪ Edebiyatımız ilk defa Arap ve Fars edebiyatı etkisi altında kalmaya başlamıştır.
↪↪ Arapça ve Farsça sözcükler yavaş yavaş kullanılmaya başlanmış ancak bu etki diğer dönemlerdeki kadar fazla olmamıştır.
↪↪ Hece ölçüsü ve dörtlük kullanımı geleneğin sürdürüldüğüne işarettir ancak aruz ve beyit kullanımları da etkinin yavaş yavaş arttığını göstermektedir.
Bu eserlerde amaç, İslâm'ı halka yayabilmektir. 
↪  Böylelikle İslâm'ın ilk öğüdü ahlaklı olmak da anlatılır.
↪↪ Didaktik nitelikler gösterir. 
↪↪ Bu nitelikler açısından oldukça önemlidirler. 
Bu dönemde ilk defa aruz, beyit, mesnevi ve gazelle tanışılmıştır.
Arap alfabesi tercih edilmiştir.

İlk İslâmi Eserler 

1. Kutadgu Bilig 

➧ Kutsanmış bilgi ya da mutluluk veren bilgi anlamına gelmektedir.
➧ Balasagunlu Yusuf (Yusuf Has Hacip) tarafından 1069-1070'te Karahanlı hükümdarı Tabgaç Buğra Han'a sunulmuştur.
➧ Birçok bakımdan ilk olma niteliği taşır:
➧ İlk siyasetnamedir.
➧ İlk mesnevidir.
Aruz ölçüsü ve beyit biriminin kullanıldığı ilk eserdir.
➧ 6645 beyit ve 173 dörtlükten oluşur.
➧ Hâkaniye lehçesi ile yazılmıştır.
➧ Şehnâme vezni olan fe'ulün fe'ulün fe'ulün fe'ul vezni ile yazılmıştır. 
➧ Eser, yarı hikâye yarı tiyatro şeklinde düzenlenmiştir.
➧ Devlet idaresinin nasıl olması gerektiğine dair bilgiler verilmiştir.
➧ Bu nedenle didaktik bir nitelik taşır. 
➧ Halk dili, deyim ve özlü sözler kullanılmıştır.
 Viyana, Kahire ve Fergana nüshaları bulunmaktadır. 


Kutadgu Bilig'den özlü söz örnekleri: "Akıl süsü dil, dil süsü sözdür. ""İnsanın süsü yüz, yüzün süsü gözdür. ""İnsan sözünü dil ile söyler; sözü iyi olursa, yüzü parlar." "Eğer kendine candan bağlı birisini arıyorsan sözün kısası kendinden daha candan birini bulamazsın." "Diline ve gözüne sahip ol, boğazına dikkat et; az ye fakat helal ye! ""Bak doğan ölür; ondan eser olarak söz kalır; sözünü iyi söyle! Ölümsüz olursun. ""Akıl bir meşaledir. Kör için göz, ölü vücut için can, dilsiz için sözdür. ""Kara toprak altındaki altın, taştan farksızdır. Oradan çıkınca beylerin başında tuğ tokası olur."
 

2. Divan-ı Lugat'it Türk

➧ Türk sözlüğünün divanı anlamına gelir.
Mahmud Kaşgârî (Kaşgarlı Mahmut) tarafından yazılmıştır.
1074 yılında tamamlanmıştır ve XI. yüzyılın en önemli eserlerindendir.
➧   Eser, Abbasî Halifesi Ebu'l Kasım Abdullah'a sunulmuştur. 
➧   Amaç, Araplara Türkçe öğretebilmek ve Türk dilinin üstünlüğünü anlatabilmektir.
➧    Araplara sunulduğu için kelimeler Arapça karşılıklarla yazılmıştır.
➧     7500 adet kelime bulunur.
➧ Eserde Orta Asya'daki Türk boylarına ait olan koşuk, sagu, sav örnekleri bulunmaktadır.
➧   Bu nedenle antolojik özellik taşır.
➧   Alp Er Tunga sagusu da bu eserde yer almaktadır.
➧ Eserde Türk dili Doğu Türkçesi (Karahanlı) ve Batı Türkçesi (Oğuz) olmak üzere iki grupta incelenmiştir.
➧   Kelime karşılıkları ve dil içerikleri ile Türkçenin ilk dil bilgisi ve ilk sözlüğü olma özelliği taşır.
➧    Bu niteliklerle de ansiklopedik bir özellik taşır.
➧ Eserde Türk boylarını da gösteren bir harita bulunmaktadır.
➧ Birçok tarihî ve kültürel ögeyi içinde barındırmaktadır.
Ali Emiri tarafından bir sahafta bulunmuştur.


3. Atabet'ül Hakayık

Hakikatlerin eşiği anlamına gelmektedir. 
➧ Eser Edip Ahmet Yüknekî tarafından kaleme alınmıştır.
Emir Dad Muhammed Sipehsalar'a sunulmuştur.
➧ 12. yüzyılda yazılmış bu eser didaktik bir nitelik taşır. 
➧ Bilginin yararı ve cehaletin zararları, dilin muhafazası, dünyanın dönekliği, cömertlik, cimrilik, zamanın bozukluğu gibi konuları ele almaktadır.
➧ Eser 101 dörtlük, 40 beyit 512 (484) mısradan meydana gelmiştir.
14 babdan (bölüm) oluşur.
Hem hece hem aruz kullanılmıştır.
NOT: Akademik kaynaklarda sadece aruz olduğu yönünde bilgi vardır.
➧ Aruzun feûlün feûlün feûlün feûl kalıbıyla yazılmıştır.
➧ Eserin sonunda Edip Ahmet'e ait olmayan üç adet ek bulunmaktadır.
➧ Eser Kaşgar diliyle yani Karahanlı Türkçesi ile oluşturulmuştur.
Ayet ve hadislere bolca yer verilmiştir.
➧➧Arapça ve Farsça kelime sayısı, Kutadgu Bilig'e göre daha fazladır.
➧ Eser ilk olarak Necib Asım tarafından Ayasofya Kütüphanesinde bulunarak tanıtılmıştır.
Reşit Rahmeti Arat'ın çalışması vardır.


4. Divan-ı Hikmet

➧ Hikmetler divanı olarak da adlandırılan bu eser Ahmet Yesevî tarafından yazılmıştır. 
  Her ne kadar ÖSYM tarafından yazar Ahmet Yesevî kabul edilse de eser 12. yy.da oluşturulmaya başlanmış ve sonraki yüzyıllarda müritleri tarafından yazıya aktarılmıştır.
➧ Hoca Ahmet Yesevî tasavvuf edebiyatının Türk coğrafyasındaki kurucusu kabul edilir. 
➧  Yesevî tarikatı, Hoca Ahmet Yesevî tarafından kurulmuştur.
➧  Eser, koşma tarzında oluşturulmuştur.
➧   Hece ölçüsü ve dörtlük kullanılmıştır.
➧    7 ve 12'li hece ölçüleri kullanılmıştır.
➧ ➧ ➧ 4+4+4 duraklı dörtlüklerde ritm ön plana çıkar. Sebebi de zikir esnasında belirli bir makamla söylenilmiş olmasıdır. 
➧  Yarım kâfiye ve rediflerden faydalanılmıştır.
➧  İslâmiyet'in yayılması için aracıdır.
➧   Didaktik nitelikte bir eserdir.
➧   Sade bir dille oluşturulmuştur.
➧   Ahmed Yesevî'nin hikmetlerinde işlenen mevzular tamamıyla dînî ve tasavvufîdir. İslâmiyet'in esasları, şeriatın hükümleri ve tasavvuf âdabı, şiirlerin ana konusu teşkil eder. Kıyamet ahvâli, cennet ve cehennem tasvirleri, dünya ahvâlinden şikâyet, peygamber sevgisi, dervişlerle ilgili menkıbeler ve  Ahmed Yesevî'nin kendi hayatına ait parçalar sâde bir dille anlatılır.
➧  Ahmet Yesevî, Hz. Muhammet'in 63 yaşında vefat etmesinden dolayı bu yaştan sonra kendisine bir mezar kazdırarak hayatını burada geçirmiştir.

Hakaniye lehçesi ile yazmıştır.
Bazı kaynaklarda eserin içeriğinde aruzla oluşturulmuş hikmetlerin bulunduğu da söylenmektedir.




PDF açılış hızı, internetinizle doğru orantılıdır.
İçeriklerimiz, pdf anlatımlar dahil, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nca korunmaktadır. Telif haklarının herhangi bir şekilde ihlali, başka yerlerde isimsiz yayımlanması, çeşitli kitap kaynaklarında izinsiz yer alması, içeriğin izinsiz kopyalanıp başka bir isimle tanıtılması vb. ile yapan kişi, kişiler veyahut kurumlar hakkında gerekli işlemler başlatılacaktır. 
 Türkçe ve Edebiyat yönetimi.
Daha yeni Daha eski

نموذج الاتصال