
Türk edebiyatı
adına çalışmaların Türkiye’deki öncüleri Ziya
Gökalp, Rıza Tevfik Bölükbaşı, Fuat
Köprülü olmuştur. Elbette Pertev
Naili Boratav, Şükrü Elçin de bu
konuda yeni dönem öncüleri olmuştur.
🔰 Halk
edebiyatı, kaynağını halktan alır. Bu nedenle gelenekseldir.
- Kaynağını halktan aldığı için;
- Dili, düşünce yapısı, şekli daha doğaldır.
- Millî nazım birimi dörtlük ve millî ölçü olan hece ölçüsü kullanılmıştır. (Aruza yönelenler de vardır.) Bunlarla beraber millî uyak olan yarım kafiye de kullanılmıştır. (Öteki uyak/ayaklara da yer verilmiştir.)
- Doğaçlama söylemler önemlidir.
- Ürünler, halkın ortak değerleri olmuştur.
- Ürünler, halkın ortak değerleri olduğu için genellikle anonimdir.
- Anonimleşmiş olması, eserlerin kulaktan kulağa aktarılmasına neden olmuştur ve varyantlar (farklı versiyonlar) ortaya çıkmıştır.
- Dili oldukça sade ve anlaşılırdır.
🔰 Divan edebiyatına göre daha somut yapısı vardır.
- Somut bir yapısı varsa;
- Şairler, genellikle gördükleri bir şey üzerine şiirlerini söylemişlerdir.
- Mesela aşk şiiri varsa şair çeşme başında bir güzel görmüştür ya da uçan bir kuş görmüşse buna dair bir doğa şiiri söylemiştir.
- Aşk, kahramanlık, sevgi, tabiat, ölüm, gurbet, edep gibi halkın başından geçen şeyler ele alınmıştır.
🔰 Ezgiler
ön plandadır.
- Ezgiler varsa;
- Musikinin önemli bir yeri vardır.
- Sazın önemi büyüktür.
- Kulak için kâfiye ön plandadır.
- Şiirler genellikle “cönk” adı verilen uzunlamasına defterlerde toplanır. Bunlara halk arasında sığır dili, dana dili de denilmektedir
Türk Halk Edebiyatına ait diğer konuları incelemek için aşağıdaki linkleri kullanabilirsiniz:
Türkçe ve Edebiyat yönetimi.