Tekke ve Tasavvuf Dönemi Edebiyatı Genel Özellikleri, Nazım ve Nesir Türleri, Şairleri ve Şairlerin Eserleri | PDF

Tekke-Tasavvuf Edebiyatının Oluşumu

  • Bu edebiyat tasavvuf çerçevesinde gelişmiş bir edebiyat olarak karşımıza çıkar.
    • Bu anlayışta tasavvuf ön plandadır ve asıl hedef dini anlatmaktır.
    • Tasavvuf, İslam inancına göre nefsi kötü heveslerden koruma ve Allah’a ulaşma düşüncesidir.
    • Tasavvuf inancında hümanizm kavramı öne çıkar ve bundan ötürü zümre farkı gözetilmez.
    • Bu edebiyatın esas amacı, İslam dinini halka aktarabilmektir.
  • Divan şiirini de etkilemiştir.
    • Burada geçen terimlerin çoğu, divan edebiyatında da karşımıza çıkar.
  • Hoca Ahmet Yesevi, Türk tasavvuf edebiyatının temelini atan kişi olarak görülür.
  • Bu tasavvuf edebiyatının Anadolu coğrafyasındaki en etkili temsilcisi de Yunus Emre’dir. 

Genel Özellikleri

  • Din konusu daimi bir şekilde ön plana çıkmıştır.
  • Amaç, İslam’ı halka bir şekilde ulaştırabilmektir.
    • Didaktik nitelikler ön plandadır.
    • Bu nedenle halkın anlayabileceği, sade bir dille yazmayı tercih etmişlerdir.
    • Ancak Arapça ve Farsça kavramlar da kullanılmıştır.
      • Bunun temel sebebi dinî kavramlardır.
  • Divan edebiyatı ile aynı yüzyılda ortaya çıktığı için divan edebiyatının nazım şekilleri de ele alınmıştır.
    • Bu nedenle hece ve aruz beraber kullanılmıştır.
  • Beşeri aşk, tasavvuf ehline göre geçicidir ancak Allah aşkı kalıcıdır.
    • Bundan dolayı ilahi aşk, ön plandadır.
  • Tasavvuf anlayışı bu edebiyatta detaylıca incelenir.
    • Müritlere bu inanç aktarılmaya çalışılır.
    • Vahdetivücut anlayışı öne çıkar.
    • Allah’ın birliği, tekliği esas alınır.
    • Bu anlayışa göre herkes Allah’ın benliğinden kopup gelmiş bir parçadır ve ona geri döndürülecektir.
  • Bu dönemde tercih edilen nazım türleri “ilahi, deme, nutuk, şathiye, nefes ve devriye”dir.

TASAVVUFİ TERİMLER

Gerçek aşk: Allah’a duyulan aşk
Mecazi aşk: Allah dışındaki varlıklara duyulan aşk.
Âşık: Allah aşkıyla yanıp tutuşan kişi
Maşuk: Allah, sevgili
İnsanıkâmil: Tasavvufa göre olgun insan
Fenafillah: Allah’a bağlanma makamı, dünyevi zevklerden vazgeçilerek Allah’a yönelme aşaması, Allah’ın varlığında yokluğa ulaşma
Bekabillah: Allah’ın varlığında sonsuz olma aşaması, var olma aşaması
Çile: Fenafillaha ulaşılırken çekilen sıkıntı.
Saki: Müritlere ilahi bilgiyi dağıtan kişi, mürşit, şeyh
Şarap: İlahi aşk, sevgi
Meyhane: Dergâh
Mürit: Tarikatte eğitim alan kişi
Derviş: Fenafillaha ulaşmaya çalışan kişi
Masiva: Evren, dünya, dünyadaki her şey, insan, insanın bütün ilgileri, yapıp etmeleri, zihnindeki sûretler ve bilgiler

A. Nazım Türleri


1. İlahi

  • Allah, peygamber sevgisi gibi konuları işleyen şiirlerdir.
  • Dörtlük ya da beyitle yazılabilir.
    • Hece veya aruzla yazılabilir.
    • En çok kullanım heceyle olmuştur.
    • Genel olarak 8’li yapı tercih edilir.
  • Ezgisi bakımından özel bir yapısı vardır.
  • İlahi denince akla daima Yunus Emre gelir.
  • İlahiler, tarikatlara göre farklı adlar alır.
    • Aleviler: Deme
    • Mevleviler: Ayin
    • Gülşeniler: Tapug
    • Halvetiler: Durak
    • Yeseviler: Hikmet
    • Bektaşiler: Nefes
    • Diğer tarikatlarda cumhur adı verilir.
Aşkın aldı benden beni
Bana seni gerek seni
Ben yanarım dün ü günü
Bana seni gerek seni

                         (Yunus Emre)

2. Nefes

  • Bektaşi tarikatının şekillendirdiği ve bu anlayışa göre oluşturulan şiirlerdir.
  • Hz. Muhammed ve Hz. Ali’ye övgüler vardır.
  • Genel anlamıyla vahdetivücut inancı hâkimdir.
  • Pir Sultan Abdal bu türde öne çıkar.
Biz erenler gerçeğiyiz.
Has bahçenin çiçeğiyiz.
Hacı Bektaş köçeğiyiz
Edep erkân yol bizdedir.

                     (Pir Sultan Abdal)

3. Deme

  • Alevi şairlerin söylediği şiirlerdir.
Pir sultan’ım der şahımız
Hakka ulaşır rahımız
On iki imam katarımız
Uyamazsın demedim mi?

4. Nutuk

  • Tarikat ehline yeni katılan müritlere, tarikat adabını ve tarikatta ulaşılabilinecek mertebeleri öğretmek amacıyla yazılan şiirlerdir.
  • Didaktik nitelik taşır.
Üçüncüde ya hû ismini oku
Garip bülbül durmayıp şakı
Kendi vücutlarında bulagör hakk’ı
Erişir canına fazl-ı hüda’nın

5. Devriye

  • Tasavvufta geçen devir kuramını anlatan şiirlere denir.
  • Devir kuramı, ruhun kendi benliğini bulması amacıyla geçirilen aşamalardır.
    • Bakara Suresi’nde yer alan "Biz Allah'a aidiz ve sonunda O'na döneceğiz." ifadesinden yola çıkar.
    • Ruh, kal u belâ denen bir âlemde yer alır ve daha sonra dünyaya gönderilir. 
    • Son olarak bedenlenir. 
    • Ölümden sonra ise tekrar Allah’a geri dönüş gerçekleşir.
  • “Ete kemiğe büründüm, Yunus diye göründüm.” ifadesi buradan gelmektedir.
Katre idim ummanlara karıştım
Kaç bulandım kaç duruldum kim bilir?
Devredip âlemleri dolaştım
Bir sanata kaç sarıldım kim bilir?

6. Şathiye

  • Derin tasavvufi anlayışa sahip olan şiirlerdir.
  • Dinî anlayışla dalga geçer gibi bir görüntü hâkimdir.
    • Aslında alay etmekten çok yazan kişinin Allah’a yakınlığı anlatılır. 
    • Kişilerin, kendinden geçmişken dile getirdikleri ifadelerdir.
  • Bektaşilerde bu tarz ön plana çıkmıştır.
  • Yunus Emre, Kaygusuz Abdal bu türde ön plandadır.
Yücelerden yüce gördüm
Erbabsın sen koca tanrı
Âlim okur kelam ile
Sen okursun hece tanrı


Kıldan köprü yaratmışsın
Gelsin kulum geçsün deyü
Hele biz şöyle duralım
Yiğit isen geç a tanrı


Garib kulun yaratmışsın
Derde mihnete katmışsın
Anı âleme atmışsın
Sen çıkmışsın uca tanrı
                        (Kaygusuz Abdal)

Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı Şairleri

13. YÜZYIL MUTASAVVIFLARI

1. HAKİM SÜLEYMAN ATA

  • Ahmet Yesevi’nin müritlerinden olan Süleyman Ata, “hikmet”leriyle tanınır.
    • Ahmet Yesevî’nin Türkler arasındaki en meşhur halifesidir.
  • Bakırgan adlı kitabıyla ünlüdür.
    • Ahir Zaman Kitabı, Hazret-i Meryem Kitabı diğer ürünleridir.


2. YUNUS EMRE

  • Tekke ve tasavvuf edebiyatının Anadolu’daki en büyük temsilcisidir.
  • Eskişehir, Sivrihisarlı olan şair; iyi bir medrese eğitimi almıştır.
    • Hem hece hem de aruz ile yazmıştır.
    • Hem halk hem de divan nazım şekillerini kullanmıştır.
  • Halk ağzıyla yazan şairin aruzla yazılan şiirlerinde dili ağırlaşır.
  • Tasavvuf edebiyatını olabildiğince sade işlediği için halk arasında iyice yayılmış bir üne sahiptir.
  • “Yaratılanı severiz, yaratandan ötürü.” inancı ile “Hümanizm”in temsilcisi olmuştur.
  • Sehlimümteni ve ilahi denince akla Yunus Emre gelmektedir.
  • Taptuk Emre dergâhında eğitim almıştır.
  • UNESCO, 1991 yılını Yunus Emre Yılı ilan etmiştir.
Eserleri:
  • Divan: Varlık, yokluk gibi kavramları işler. 
    • Hece ve aruzla yazdığı şiirleri bu eserde toplar.
  • Risalet’ün Nushiyye:
    • Nasihatler Kitabı anlamına gelir.
    • Mesnevi tarzında yazılmıştır.
    • Aruz kullanılmıştır.
    • Anasır-ı Erba (ateş, hava, su, toprak) ile alegorik bir eserdir.
    • İnsanın yaratılış sürecini anlatır.
    • Karun'un cimriliğine, Hz. Yusuf'un sabrına örnekler verilir.


3.
HACI BEKTAŞ VELİ

  • 13. yüzyılın önemli mutasavvıfıdır.
  • Anlayışı sayesinde İslam inancının Anadolu’da kolayca yayılmasını sağlamıştır.
  • Bektaşiliğin pîri olarak kabul görür.
  • Sade bir dile sahiptir.
Eserleri:
  • Makalat:
    • Ahmet Yesevi’ye ait Fakrname adlı eserle benzerlikler gösterir.
    • Alevi inancındaki dört kapı ve kırk makamı inceler.
    • Arapça yazılmıştır.
    • Mensur bir eserdir.



15. YÜZYIL MUTASAVVIFLARI

1. HACI BAYRAM VELİ

  • 15. yüzyılın önemli mutasavvıflarındandır.
    • 14. yüzyılda doğmuş, 15. yüzyılda Ankara’da vefat etmiştir.
  • Asıl adı Numan’dır.
    • Ankaralıdır, Zulfadl Zulfazl (Solfasol) köyünden olduğu söylenir.
  • Bayramiliğin kurucusudur.
    • Bu tekke, Nakşibendilik ve Halvetiliğin karışımıdır.
    • Eşrefoğlu Rumi, Akşemsettin; müritlerindendir.
  • Dili sade ve açıktır.


2. EŞREFOĞLU RUMİ

  • Hacı Bayram Veli’nin müridi ve aynı zamanda damadıdır.
    • Eşrefiye tarikatını kurmuştur.
  • Pîr-i Sâni olarak anılır.
  • Yunus Emre’nin etkisinde şiirler yazmıştır.
    • Hem hece hem aruzla yazmıştır.
Eserleri:
  • Divan
  • Müzekkin Nüfus, Tacname, Elestname, Hayretname (Nesir türündedirler),


3. KAYGUSUZ ABDAL

  • Bir menakıpnamede asıl adının  Gaybî olduğu söylenir.
  • Alanya Beyi’nin oğludur.
  • Bektaşilik tarikatına mensuptur.
    • Abdal Musa’ya tabi olduktan sonra tüm zenginliği bırakıp Kaygusuz Abdal mahlasını almıştır.
  • Satirik, lirik, didaktik şiirde karşımıza çıkar.
  • Hem halk hem de divan nazım şekillerini tercih etmiştir.
    • Hem hece hem de aruz kullanmıştır.
  • Şathiye türünün en önemli temsilcisidir.
  • Mensur eserlerinde öğreticilik ön plandadır.
Eserleri:
  • Şiir: Divan, Gülistan, Gevhername, Dolapname 
  • Nesir: Kitab-ı Miglate, Budalaname, Vücutname
  • Nazım-nesir karışık: Sarayname, Dilgüşa

16. YÜZYIL MUTASAVVIFLARI

1. PİR SULTAN ABDAL

  • 16. yüzyıl mutasavvıfıdır.
  • Asıl adı Haydar’dır.
    • “O ruh girdi bana Haydar dost dedi
      Yaradandan nasîbini istedi”
  • Bektaşilik tarikatına mensuptur.
    • Nefesleriyle bilinir.
  • İran şahına gönülden bağlıdır.
    • "Açılın kapılar şaha gidelim." ifadesiyle tanınır.
    • “Çeke sancağı götüre
      Şah İstanbul’a otura
      Firenk’ten yessir getire
      Horasan’da sala bir gün” dizeleriyle Şah'ın İstanbul'a hâkim olmasını ister.
    • Şair Hatai’den etkilenmiştir.
  • Hızır Paşa, kendisi tarafından İstanbul’a eğitime gönderilmiş ancak ölümünde Hızır Paşa rol oynamıştır.
    • İsyanlarla doğrudan bağlantısı olduğu düşünüldüğü için astırılmıştır.
  • Halk şiirini tercih etmiştir.
    • Heceyle yazmıştır.
  • Sarı Tambura, en tanınmış şiiridir.

2. AZİZ MAHMUT HÜDAYİ

  • 16 ve 17. yy.da yaşamış mutasavvıf şairdir.
    • Doğum tarihi 1541, ölüm tarihi de 1628’dir.
  • Döneminde mürşid-i kâmil (olgun insanların öğretmeni) olarak anılmıştır.
  • Sade ve hikemî şiirler yazmıştır.
    • Şiirlerinde aruz ve hece kullanmıştır.
    • Vahdetivücut anlayışına bağlıdır.
Eserleri:
  • Divan, Tarikatname…


3. KAZAK ABDAL

  • Asıl adı Ahmet'tir ve hayatı hakkında kesin bilgiler bulunmamaktadır.
  • Romanya Türklerindendir.
  • Bektaşilik tarikatına mensuptur.
  • Taşlamalarıyla tanınır.
  • Eşeği Saldım Çayıra ve Ormanda Büyüyen Adam Azgını en bilindik şiirleridir.
  • Bazı kaynaklarda 17. yüzyılda yaşadığı söylenir.

17. YÜZYIL MUTASAVVIFLARI

1. NİYAZİ MISRİ

  • Mısrî mahlasını Mısır’da eğitim almasından ötürü kullandığı söylenir.
  • Halk ve divan nazım şekillerini kullanmıştır.
    • Hem hece hem aruzla yazmıştır.
    • Yunus Emre ve Nesimi etkisindedir.
  • Gece yazdığı şiirlerinde Niyazi, gündüz yazdığı şiirlerinde ise Mısrî mahlasını kullandı.
Eserleri:
  • Divan-ı İlahiyat:
    • Halk ve divan etkisiyle yazdığı şiirleri topladığı eserdir.
  • Divan, Tuhfet’ül Uşşak, Mecmua, Risâle fi’t-tasavvuf vd.


18. YÜZYIL MUTASAVVIFLARI

1. BURSALI İSMAİL HAKKI

  • 17. yüzyılın sonu, 18. yüzyılın başında yaşamıştır.
  • 105’e yakın eseri söz konusudur.
Eserleri:
  • Ruhül Beyan:
    • Ulu Cami’de verdiği vaazlar ile tefsir ettiği ayetlerin yer aldığı Kur’an tefsiridir.
  • Divan, Kenz-i Mahfi, Mesnevi Şerhi


2. ERZURUMLU İBRAHİM HAKKI

  • Onu farklı kılan sadece tasavvuf bilgisi değil aynı zamanda bilimsel çalışmalarıdır.
  • Siirt’te “Rasathane”si vardır.
    • Gök bilimi, astronomi, coğrafya, tıp, biyoloji alanlarında çalışmalar yapmıştır.
  • Arapça ve Farsça bilgisi vardır.
  • “Hak şerleri hayr eyler
    Zannetme ki gayr eyler
    Ârif anı seyr eyler
    Mevlâ görelim neyler
    Neylerse güzel eyler” dizeleriyle ünlüdür.
Eserleri:
  • Marifetname:
    • Ansiklopedik bir eserdir.
    • Tasavvuf, müzik, tıp gibi birçok alana kaynaklık eder.
  • İlahiname:
    • Halk ve divan etkisinde yazdığı tasavvufi şiirler bulunur.

B. NESİR TÜRLERİ

1. MENAKIPNAMELER

  • Bu eserlerde halkın önem verdiği velilerin yaşamları, kahramanların savaşları, kerametleri yer alır.
  • Roman ve hikâyenin yerini tutmuştur.
  • Olağanüstü olaylar ve kerametler yer alır.
  • Battalname, Danişmendname, Saltukname, Hamzaname bilindik menakıpnamelerdendir.


 A. BATTALNAME

  • Seyyit Battal Gazi’nin Anadolu fetihlerini ve İslam’ın yayılmasını anlatır.
    • Asıl adı Seyyit Abdullah olan Battal Gazi başkahramandır.
      • Hz. Ali soyundan gelen Hüseyin Gazi’nin oğludur.
      • Hz. Muhammed’in Battal Gazi’ye ulaştırılan tükürüğü sayesinde her dili konuşabilir.
  • 8. yüzyılda Emevi-Bizans savaşında kahramanlık yapan Seyyit Abdullah, yıllar sonra Türk-Bizans savaşlarının kahramanı olmuştur.
    • Türk-Rum çatışmalarını ele alır.
    • Battal Gazi, aslen Arap olmasına rağmen çok sevildiği için Malatyalı bir Türk serdarına dönüşmüştür.
  • Büyücü, cadı, dev gibi olağanüstü varlıklarla da savaş söz konusudur.
    • Bu yönüyle olağanüstülük gösterir.
    • Ateşte yanmaz, doğadaki varlıklara hükmedebilir.
    • Babek ile savaşmıştır.
    • Atının adı Aşkar'dır.
  • Bazı kaynaklara göre Danişmend Gazi ile Sarı Saltuk, Battal Gazi’nin isim değiştirmiş hâlidir.


B. DANİŞMENDNAME

  • Battal Gazi Destanı'nın devamı niteliğindedir.
    • Melik Danişmend Gazi’nin, Battal Gazi’nin torunu olduğu düşüncesi hâkimdir. Bazı kaynaklarda ise Battal Gazi’nin torunu Sultan Turasan ile arkadaş olduğu geçer.
  • Büyük Selçuklu tarafından Anadolu’ya gönderilen Melik Danişmend Gazi’nin Gürcü ve Ermenilere karşı yaptığı gazaları anlatılır.
    • Trabzon ve Kuzeybatı Anadolu’da geçer.
  • Danişmendname’de olaylar, kahramanlar ve yer adları gerçeğe çok yakın olduğu için bir süre tarih kitabı zannedilmiştir.
    • Tüm bunların yanı sıra masalsı un-surlar da taşımaktadır.
    • 12. yy.da sözlü olarak şekillenen ve 13. yy.da yazıya geçirilen bir destandır.


C.  SALTUKNAME

  • Mensur bir Türk destanıdır.
  • Battalname ve Danişmendname’nin devamıdır.
  • Alperen bir derviş olan Sarı Saltuk’un kerametlerini anlatır.
  • Sarı Saltuk’un asıl adı Şerif Hızır olarak geçmektedir.
  • Satuk Buğra Han Destanı ile karıştırılmamalıdır.
  • Cem Sultan’ın Emri ile Ebul Hayr Rumi tarafından 15. yy.da yazıya geçirilmiştir.
  • Üç ciltten oluşur.
  • Menkıbeler, konularına göre üç grupta toplanır.
    • Birinci grupta tarihî olaylar yer alır. Osmanlının kuruluşu, Türklerin Rumeli’ye geçişi anlatılır.
      • Sarı Saltuk olmak üzere Osman Gazi, Umur Bey, Sultan Alâeddin, Gıyâseddin Keyhusrev, Cengiz Han, Nasreddin Hoca, Ahmed Fakih, Karaca Ahmed ve Mevlânâ gibi şahsiyetlere yer verilir.
    • İkinci grupta menkıbeler; efsanevî diyarlarda geçen ve Sarı Saltuk’un cinlerle, cadılarla, devlerle ve çeşitli olağanüstü yaratıklarla yaptığı savaşları konu alır.
    • Üçüncü gruptaki menkıbeler ise Hindistan, Habeşistan, Arabistan gibi diyarlarda geçer ve Sarı Saltuk’un kerametleri anlatılır.


D. HAMZANAME

  • Hz. Hamza’nın kahramanlıklarını anlatır.
  • Hamzavi tarafından 16. yy.da yazıya geçirilmiştir.

2. FÜTÜVVETNAMELER

  • Fütüvvetnameler, çok geniş kavrama sahip olmalarına rağmen edebiyatımızda Ahilik Loncaları ile bağdaştırılabilir.
  • Ahi teşkilatına giren kişilere teşkilatın kurallarını öğretmek amacıyla yazılan eserlerdir.
  • Fütüvvet, TDK'de esnaf teşkilatı anlamına gelir.
    • Tasavvufi anlamda ise cömertlik, alçakgönüllülük, yiğitlik ifadelerine dönüşür.
  • Dinî bir anlayış hâkimdir.
  • Burgazî Fütüvvetnâme’si önemlidir.


3. VELAYETNAMELER

  • Velilerin kerametleri anlatılır.
Türk Halk Edebiyatına ait diğer konuları incelemek için aşağıdaki linkleri kullanabilirsiniz:

Hazırlayan: Melih ÖZDAMAR
Bu uyarı bildirim kutusudur
İçeriklerimiz, pdf anlatımlar dahil, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nca korunmaktadır. Telif haklarının herhangi bir şekilde ihlali, başka yerlerde isimsiz yayımlanması, çeşitli kitap kaynaklarında izinsiz yer alması, içeriğin izinsiz kopyalanıp başka bir isimle tanıtılması vb. ile yapan kişi, kişiler veyahut kurumlar hakkında gerekli işlemler başlatılacaktır. 
 Türkçe ve Edebiyat yönetimi.
Daha yeni Daha eski